Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/8668 E. 2018/13924 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8668
KARAR NO : 2018/13924
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 23.11.2017 tarih, 2016/24085 Esas – 2017/14512 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu vekilinin, çekin keşide yerinin …larak yazıldığından geçerli olmadığı ve çekin teminat olarak verildiğini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddine karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; takip dayanağı çekte düzenlenme yerinin “…” şeklinde yazıldığı, bu durumda dayanak belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığından, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe de konu edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği yönünde mahkeme kararının bozulduğu anlaşılmaktadır.
“Öncelikle belirtilmelidir ki çek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre kıymetli evrak vasfında bir kambiyo senedi ve hukuki nitelikçe de çifte yetki veren bir havaledir. Bu havalenin yazılı şekilde yapılması, yasada aranan şekil şartlarını ve kayıtsız şartsız bir ödeme yetkisini içermesi gerekir. Çekte sıkı sıkıya şekle bağlılık esası geçerlidir; zorunlu unsurlardan sadece birinin bile eksikliği çekin çek olma niteliğini ortadan kaldırır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 780. maddesinde (eTTK m.692) sayılan çekin zorunlu unsurlarından birisi düzenleme (keşide) yerinin varlığıdır. Çekin yazıldığı, keşide edildiği yerin çekin ön yüzünde gösterilmesi zorunludur. Bu zorunlu unsurun eksikliği kural olarak çekin çek olma vasfını ortadan kaldırır.
Önemle vurgulanmalıdır ki çek, keşideci ile lehdar arasında havale ilişkisi doğuran bir sözleşme olup; keşideci çeki düzenlemekle o konudaki iradesini beyan etmektedir. Bu irade beyanının anlaşılabilir olması en önemli özelliğidir ve bu nedenle de yasa koyucu yazılı olması koşulunu getirmiş; başkaca bir şekil şartı koymamıştır. Çekte irade beyanının anlaşılabilir olması kaydıyla keşidecinin çekte kısaltma kullanmasını engelleyen bir yasaklama olmadığı gibi gerek yargısal uygulamada gerek öğretide çekte anlaşılabilir olması koşuluyla kısaltma kullanılabileceği kabul ve uygulanagelmiştir. Kısacası düzenleme (keşide) yerinin yazılması da bir irade beyanıdır ve anlaşılabilir olması koşulu ile bu irade beyanının da kısaltılarak yazılması mümkündür.
Dolayısıyla okunduğunda hiçbir duraksama olmadan anlamları belirlenebilen kısaltmaların düzenleme (keşide) yeri olarak yazılması, çeki sadece bu kısaltma nedeniyle geçersiz hale getirmeyecek; keşidecinin irade beyanı hiçbir kuşkuya yer vermeyecek ve anlaşılabilir şekilde ortaya konulmuş olduğundan çek, çek olma niteliğini koruyacaktır.
Düzenleme (keşide) yerinin kısaltma olarak yazılmış olması tek başına çeki çek olmaktan çıkaracak bir eksiklik olmayıp, hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde anlaşılabilme koşulu ile çekin vasfını koruyacağı 14.12.1992 gün ve 1992/1 E., 1992/5 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça vurgulanmıştır.
Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 781. maddesinde (eTTK m.693), düzenleme (keşide) yeri gösterilmemiş olsa bile keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde çekilmiş sayılacağı belirtilmekle, önemli olan olgunun, düzenleme (keşide) yerinin çek kapsamından hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde anlaşılabilmesi olduğu ortaya konulmuştur.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında takibe konu çekin ön yüzünde düzenleme (keşide) yeri “…” olarak gösterilmiştir.
Şu durumda düzenleme (keşide) yerinin çek kapsamından hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde “…” olarak anlaşıldığında kuşku bulunmamaktadır.
Durum bu olunca takibe konu çek, kambiyo senedi vasfını haizdir ve kıymetli evrak olma niteliğini korumaktadır.” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.06.2018 tarihli ve 2017/12-1153 Esas, 2018/1192 sayılı kararı)
O halde, HGK’nun içtihatı doğrultusunda Dairemizin yeniden oluşan içtihatları ile düzenleme (keşide) yerinin “D.Bakır” olarak gösterilmesi durumunda senedin kambiyo senedi vasfını haiz ve kıymetli evrak olma niteliğini korumakta olduğu sonucuna varıldığı anlaşıldığından, … 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin davanın reddine dair 26/05/2016 tarihli 2016/128 Esas- 2016/510 Karar sayılı kararının onanması gerekirken Dairemizce bozulduğu anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü ile mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.11.2017 tarih, 2016/24085 E. – 2017/14512 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli 2016/128 E. – 2016/510 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 20/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.