Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/8422 E. 2019/10734 K. 20.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8422
KARAR NO : 2019/10734
KARAR TARİHİ : 20.06.2019

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Alacaklının temyiz isteminin incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
2-Borçlunun temyiz istemine gelince;
Borçlunun, takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 25.04.2017 tarih ve 2015/689 Esas – 2017/382 K. sayılı kararı ile davanın kabulü ile takibin iptaline ve şartları oluşmadığından borçlunun tazminat talebinin reddine karar verildiği, borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 31.10.2017 tarih ve 2017/1521 E.- 1661 K. sayılı kararı ile gerekçeli istinaf dilekçesi yasal süresinde sunulmadığından istinaf dilekçesinin reddine hükmolunduğu görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesinde “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir” düzenlemesine yer verilmiş ve 352/1. maddesinde de başvuru şartlarının yerine getirilmemesi ya da başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde gerekli kararın verileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, ilk derece mahkeme kararının 25/04/2017 tarihinde borçlu vekilinin yüzüne karşı verildiği, 03/05/2017 tarihinde süre tutum dilekçesi verildiği, istinaf sebeplerinin süre tutum dilekçesinde belirtilmediği, gerekçeli kararın 22/05/2017 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 31/06/2017 tarihli gerekçeli istinaf dilekçesini verdiği, Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 10 günlük süre içerisinde istinaf sebeplerini belirtir dilekçe verilmediği, gerekçesi ile istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi üzerine, borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde; gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde sunulduğunu ileri sürdüğü, işbu nedenle UYAP ekranında yapılan incelemede, borçlu vekilinin vekilinin göndermiş olduğu gerekçeli istinaf dilekçesinin tarihinin 01.06.2017 olduğu, dolayısıyla, dilekçe onay tarihi itibariyle borçlu vekilinin istinaf isteminin süresinde olduğu anlaşılmaktadır.

O halde; Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde verildiği gözetilerek, gerekçeli istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istinaf talebinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre de borçlu vekili tarafından süresinde süre tutum dilekçesi verildiği dikkate alındığında HMK 355. md.ne göre incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık durumunun resen dikkate alınacağı dikkate alınarak kamu düzenine ilişkin re’sen dikkate alınacak istinaf sebeplerinin incelenmesi gerekirken dilekçenin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 31.10.2017 tarih ve 2017/1521 E.- 1661 K sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlu vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.