Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/8327 E. 2018/12852 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8327
KARAR NO : 2018/12852
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 08/11/2017 tarihli ve 2015/11395 Esas – 2017/14803 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme istemi yerinde değil ise de;… 4. İş Mahkemesi’nin 2013/136 Esas ve 2013/609 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen alacakların tahsili talebi ile borçlular aleyhine, … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/12157 Esas sayılı takip dosyasında ilamlı icra takibi başlatılmıştır.Borçlulardan … Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilince, takip konusu ilamda hüküm altına alınan alacakların brüt olarak hükmedildiği, nete çevrilmeden brüt miktarlar üzerinden takibe konulduğunu, bu miktarlar üzerinden faiz talep edildiğini ve ayrıca faizin de fazla talep edildiğini açıklayarak takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş,hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri hükümleri gereğince, işveren nakten veya hesaplama yaptığı sırada ödenecek miktar üzerinden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben kesinti yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 8. maddesine göre borçlu işveren, vergi sorumlusu, alacaklı, işçi de vergi mükellefidir. Takip konusu olan alacakların dayanak ilamda net olarak hesaplandığı belirtilmediğinden verginin ödenmesi bakımından vergi dairesine karşı yükümlü olan borçlunun ilamda yazılı alacaklarda “vergi sorumlusu” sıfatı ile gelir vergisine mahsuben vergi dairesine ödemekle zorunlu olduğu miktarları kesinti yapmak ve kalan kısmı da icra dosyasına yatırmak suretiyle borçtan kurtulması mümkün olacaktır. (HGK’nun 27.06.1984 tarih ve 12-280/752 sayılı Kararı). Ayrıca süreklilik arzeden Yargıtay içtihalarında da, açıkca net alacağa hükmedildiğinin belirlenmediği ilamlarda alacağın brüt olarak hüküm altına alındığı kabul edilmektedir.
HGK’nun 20.09.2006 tarih, 2012/594-534 Esas ve Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; en yüksek banka mevduat faiziyle tahsiline karar verilen alacaklar bakımından, mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır.Somut olayda; takip dayanağı ilamda   alacaklara brüt miktar üzerinden  hükmedildiği ve yine bu brüt miktarlar üzerinden takip yapıldığı, gerekli yasal kesintiler yapılarak kalan net miktarlar üzerinden asıl alacak ve faiz talebinde bulunulmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece, mahkemece taraflara banka adlarını bildirmesi için süre ve imkan tanınarak, tarafların bildireceği bankaların genel müdürlüğüne yazı yazılarak yukarıda bildirilen ilkeler ışığında faiz oranları getirtilip dosya içine konulduktan sonra, takip konusu asıl alacak kalemlerinin net miktarlarının gerektiğinde bilirkişiden rapor alınarak belirlenmesi, yine belirlenen bu net miktarlar üzerinden ilama uygun bir şekilde dayanak ilamda en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline hükmedilen alacak için bildirilen banka faizleri, diğer kalemler için yasal faizler uygulanarak istenebilecek faiz miktarlarının da tespit edilmesi ve buna göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekçesiyle hükmün bozulması gerekirken, Dairece sadece faize ilişkin olarak maddi hataya müsteniden bozulduğu anlaşıldığından, önceki bozma ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile 8. Hukuk Dairesinin 08/11/2017 tarihli ve 2015/11395 Esas – 2017/14803 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca değişik gerekçeyle BOZULMASINA, 05/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.