Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/8182 E. 2019/10658 K. 19.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8182
KARAR NO : 2019/10658
KARAR TARİHİ : 19.06.2019

………..

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil konulu ilama dayalı olarak başlatılan takipte, borçlunun; takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceği iddiasıyla takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; şikayetin kabulüne, takibin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf talebi üzerine…….; dayanak ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp, infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmadığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle alacaklı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353-(1)-b-2 maddesi uyarınca esastan kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, borçlu davacının şikayetinin reddine hükmolunduğu görülmektedir.
HUMK’nun 443/4. maddesi (HMK’nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin aynı haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tâbidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı, ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kesinleşmeden,ilamın para alacağına ilişkin hüküm bölümü de infaz ve icra takibine konu edilemez (…….)
Somut olayda; takibe dayanak……… Karar sayılı ilamın davacısı/alacaklının, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini, tescilin mümkün olmaması halinde ise dava konusu taşınmazın piyasa rayiç bedeli üzerinden davalıdan alınarak kendisine verilmesini talep ettiği, mahkemece; tapu iptali ve tescil davasının reddine, rayiç bedel talebine dair davanın ise kabulüne karar verildiği, dolayısıyla takibe konu ilamda taşınmazın aynına ilişkin talebin reddine karar verilmiş olmakla, anılan ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile kesinleşmemiş ilama dayalı olarak başlatılan takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetli olup, alacaklının istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, …….. kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile,……..29.12.2017 Tarih, 2017/2401 Esas ve 2017/2883 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddesi uyarınca, (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 19/06/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.

……