Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/8046 E. 2019/10515 K. 18.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8046
KARAR NO : 2019/10515
KARAR TARİHİ : 18.06.2019

………
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; kendisine borcun muaccel kılındığına dair ihbar yapılmadığını, hesap kat ihtarı tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece;usulüne uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından şikayetin kabulü ile takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verildiği,alacaklı banka tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, …… sayılı kararı ile; İİK 150/ı maddesinin son cümlesi uyarınca hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesi ile istinaf isteminin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 150/ı. maddesinde; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürlüğüne ibraz ederse icra müdürü 149. madde uyarınca işlem yapar…” düzenlemesi yer almaktadır.
Yine İİK’nun 150/ı maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nun 68/b maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde; “…Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır…” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda anılan Yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtarnamenin borçluya tebliğ edildiğinden söz edilebilmesi için, kredi sözleşmesinde bildirilen adresin değiştirilmiş ve yeni adresin bildirilmemiş olması gerekmektedir.Eğer kredi sözleşmesinde bildirilen adres değiştirilmemiş ise ihtarnamenin Tebligat Kanunu hükümlerine göne usulüne uygun olarak borçluya tebliği gerekmektedir.
…….

Somut olayda; takip dayanağı belgelerin incelenmesinden, borçlunun kredi sözleşmesinde ve ipotek akit tablosunda bildirilen adresinin “………” olduğu, hesap kat ihtarının bu adrese tebliğe çıkarıldığı, adresin kapalı olduğu,muhatap borçlunun adreste tanınmadığı şerhiyle tebligatın iade edildiği, oysa ki, muhatap borçlunun bir adres değişikliğinin olmadığı, daha sonrasında icra emrinin de aynı adreste muhatap borçluya bizzat tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, ihtarname tebliği usulsüz olup, hukuki sonuç doğurmaz.
Bu durumda; usulüne uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılması mümkün değildir.
O halde;Bölge Adliye Mahkemesi’nce 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca alacaklı bankanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, …… Dairesi’nin 20.12.2017 tarih ve 2017/2502 E. – 2017/2572 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 18/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

…..