Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/7912 E. 2019/11858 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7912
KARAR NO : 2019/11858
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı … Akyudum …. Ltd. Şti. Tarafından üst sınır (limit) ipoteği nedeni ile İİK ‘nun 150/ı maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlandığı, şikayetçi borçluya örnek 6 nolu icra emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; alacaklının banka yada kredi kuruluşu olmaması nedeniyle İİK 150/ı maddesi gereğince takip yapamayacağını ve sair şikayetleri ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece ipotek belgesinde taşınmazın teminat oluşturacağı süre dolduğu böylelikle mevcut icra takibinin dayanağı kalmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi HMK’nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karara karşı alacaklı vekilinin temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
İİK’nun 149. maddesi; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmesi ve alacağın muaccel olması halinde borçluya icra emri gönderileceğini öngörmektedir.
Diğer taraftan, İİK’nun 150/ı maddesinde; “Borçlu cari hesap veya kısa orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi,…” krediyi kullandıran tarafın başvurusu üzerine ve anılan maddede yazılı koşulların oluşması halinde “…icra müdürü 149’uncu madde uyarınca işlem yapar….” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; şikayetçi borçlu ve aynı zamanda taşınmaz maliki olan … tarafından taşınmaz üzerine 70.000,00 TL bedelle, birinci derecede limit (üst sınır) ipoteği tesis olunduğu, bir başka anlatımla, ipoteğin, kesin borç (ana para) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK’nun 149. maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK’nun 150/ı maddesindeki düzenleme ise, banka ve kredi veren kuruluşlar yönünden olup, diğer gerçek ya da tüzel kişilerin, anılan maddeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmaları mümkün olmadığından, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, özel hukuk tüzel kişisi alacaklının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması usulsüz ise de; ipotek akit tablosunun kayıtsız
şartsız bir para borcu ikrarını içermemesi alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel değildir ve bu durumda borçluya örnek 9 ödeme emri gönderilmesi gerekir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile hüküm kısmı düzeltilerek icra emrinin iptaline karar verilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, bu hususta karar verilmediği anlaşılmış olmakla, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 25/10/2017 tarih ve 2017/1403 E. – 2017/1647 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, Hendek İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05/04/2017 tarih ve 2016/55 E. – 2017/33 K. sayılı kararının hüküm bölümünün ‘icra takibinin iptaline’ sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine “icra emrinin iptaline” sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, 03/07/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.