Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/7391 E. 2019/8500 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7391
KARAR NO : 2019/8500
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından şikayetçi borçlular aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçluların; infaz işleminin ilamdaki taşınmazda yapılmadığını, alacaklının taşınmazı satması nedeniyle taraf sıfatının kalmadığını ve infaz için yapılan harcamanın çok yüksek fiyatlara yaptırıldığını ileri sürerek muhtıraya dayanak olan fatura ile diğer hesaplamaların ve muhtıranın iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; İİK’nun 30/2 maddesi uyarınca bilirkişi marifeti ile taşınmazın dayanak ilama uygun olarak projeye uygun hale getirildiği ve borçlulara muhtıra çıkarıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK’nun 30. maddesinin 1. ve 2. fıkrasına göre ” Bir işin yapılmasına mütedair ilam, icra dairesine verilince icra memuru 24. maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya ilamda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işi yapmayı emreder. Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmezse ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse yapılması lazım gelen masraf icra memuru tarafından ehlivukufa tayin ettirilir. Bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muvafakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçlunun kafi miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır.”
Somut olayda, icra takibinin dayanağı Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/1391 Esas ve 2010/1306 Karar sayılı ilamında “…, …, … Mah. 402 pafta, 1845 ada, 99 parsel üzerinde bulunan bina ile ilgili taşınmazdaki davaya konu iş yerinin projeye uygun hale getirilebilmesi ve bodrum kattaki dükkana kaldırımdan olan kapı girişinin kapatılarak projeye uygun olarak bodrum kat girişin sağlanabilmesi için rapor ekinde sunulan zemin kat planda gösterilen 3.00 m.x 3.00 m kısımda ( 15 ) nolu bağımsız bölüm bodrum dükkana sahanlık ve giriş kapısı olarak sağlanması bunun için zemin katta bulunan projede (3 ) bağımsız bölüm numaralı dükkan cephesinin 3.00 m. kısmının 0.60 m. kot ile inşa edilmiş ana taşınmazdaki zemin kata trotuardan yaklaşık 3 basamaklı çıkış yapılarak bodrum kat cephe ve kapı giriş kısmının oluşturulması ve zemin kat döşemesinden merdiven ile bodrum kat dükkana inişin gerçekleştirilmesine ve aykırılığın giderilmesi ile onaylı projesine uygun hale getirilmesine, teknik bilirkişinin raporu ve krokisinin kararın eki sayılmasına, davalının bu aykırılığı kararın kesinleştiği tarihten itibaren 3 ay içinde gidermesine aksi durumda davacı tarafça kararın infazına doğacak masrafların davalıdan tahsiline…” şeklinde hüküm kurulduğu, borçlulara örnek 4-5 icra emri tebliğ edildiği, alacaklı tarafından 30.01.2013 tarihinde, bilirkişi görevlendirilerek ilamın icrasının istendiği, icra müdürlüğünce ilamdaki işlerin yapılması için bilirkişi görevlendirildiği, bilirkişi tarafından işin yapılması sırasında masraflar yapıldığı, buna ilişkin faturaların icra dosyasına ibraz edildiği ve borçlulara 28.03.2014 tarihli 16.349,18 TL tutarlı borç ödeme muhtırası gönderildiği anlaşılmıştır. İİK’nun 30. maddesine göre, icra müdürlüğünce ilamdaki işin yapılması için lazım gelen masraf bilirkişiye tespit ettirildikten sonra bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alacaklıdan alınıp hükmolunan işin yaptırılması, muvafakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçluların kafi miktarda malının haczi ile paraya çevrilerek o işin yaptırılması gerekirken bu prosedüre uyulmaksızın, taşınmazın projeye uygun hale getirilmesi için bilirkişi görevlendirilmesi ve görevlendirilen bilirkişinin yaptığı masrafların borçlulardan muhtıra yolu ile istenmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Diğer taraftan, Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 02.12.2015 tarih, 2015/1069 E.-1226 K. sayılı ilamı ile borçlular hakkında başlatılan Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2013/297 Esas sayılı icra takibinin iptaline karar verildiği ve bu kararın 04.12.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
O halde, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.