YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5543
KARAR NO : 2019/1952
KARAR TARİHİ : 13.02.2019
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine işçilik alacağı ilamına dayanılarak başlatılan ilamlı takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda icra emrinde talep edilen alacak kalemlerine işletilen faiz oranının ilama aykırı ve yüksek olduğunu ileri sürerek icra emrinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kabulüne karar verildiği, hükmün alacaklı tarafça temyiz edildiği görülmektedir.
HGK’nun 20.09.2006 tarih ve 2012/594 E. – 534 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere; en yüksek banka mevduat faiziyle tahsiline karar verilen alacaklar bakımından, mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde, bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır.
Somut olayda; takip dayanağı ilamda kıdem tazminatı ve ücret alacağı için en yüksek banka mevduat faizine, ihbar tazminatı için yasal faize, yıllık izin ücreti, fazla mesai, UBGT alacağı için ise avans faizine hükmedildiği, mahkemece, taraflara banka ismi sorulmadığı, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere kıdem tazminatı ve ücret alacağına uygulanacak en yüksek banka mevduat faizi hesabında başka dava dosyalarından temin edilen banka faiz oranları esas alınarak rapor hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Buna göre HGK’nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere mahkemece yukarıda yazılı ilkeler ışığında, taraflara banka ismi bildirmeleri için süre verilmesi, her iki tarafın da bildirdiği bankalardan faiz oranları getirtilerek kıdem tazminatı ve ücret alacağı yönünden hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekmektedir.
Öte yandan ücret alacağı için kök ve ek raporda 22.03.2014-22.06.2015 arası faiz hesaplanırken 15 aylık faiz hesaplanması gerekirken gün sayısı 90 gün alınarak hesap yapılması da doğru değildir.
O halde denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmayan hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi