Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/5177 E. 2019/625 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5177
KARAR NO : 2019/625
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

………..

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından yürütülmekte olan ilamlı icra takibinde, borçlulardan … icra mahkemesine başvurarak;……………. parselde kayıtlı bahçeli tek katlı kargir ev yönünden meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kabulüne ve dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınabileceği haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı ise hak sahiplerine ödenmelidir.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Borçlunun, şikayete konu taşınmazın bulunduğu yerde oturması zorunlu olmadığından, daha mütevazi semtlerde haline münasip meskenin değerinin bilirkişi marifeti ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın değerinin 115.260,75-TL olduğu bildirilmiş, borçlunun haline münasip meskenin değerinin belirlenmediği görülmüştür. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
Diğer taraftan, mahkemece, borçlunun sosyal ve ekonomik durumuna dair yapılan araştırma neticesinde, dosyaya sunulan 18/12/2014 tarihli yazı cevabından anlaşılacağı üzere, borçlunun çalışıp çalışmadığı belirlenmediği gibi, aylık geliri ve borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan kişilerin sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin herhangi bir bilgiye de yer verilmediği, anılan eksiklik yöntemince tamamlanamadan bilirkişi raporunun tanzim edildiği görülmektedir.
…….

Takip hukukunda asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun ve bakmakla yükümlü olduğu aile efradının sosyal ve ekonomik durum incelemeleri mevcut olmadan, taşınmazın haline münasip olduğuna yönelik tespit doğru görülmemiştir.
O halde, mahkemece, yapılacak iş; öncelikle, borçlunun haciz tarihi itibariyle kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğunun, bu kişiler adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığının, geçimlerini nasıl temin ettiklerinin de belirlenmesi suretiyle borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun usulünce saptanması, sonrasında bilirkişiden ek rapor alınarak, borçlunun Batman’ın daha mütevazi semtlerinde haline münasip evi alabileceği değerin açık, net ve tek rakam olarak yukarıda değinilen ilke ve kurallar gözetilerek tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

……..