Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/5133 E. 2019/690 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5133
KARAR NO : 2019/690
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

……….
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı kooperatif tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, şikayetçi icra kefili borçlu, takip dayanağı olan borç senetlerini kefil sıfatı ile imzaladığını ve asıl borçlu olan ……….kooperatif aleyhine açtığı menfi tespit davası sonucunda takibe konu senetler yönünden kooperatife borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini bu nedenle kendisinin de borçlu olmadığını belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Somut olayda, alacaklı … tarafından ………….2010/7515 Esas sayılı icra takip dosyası ile tarım kredi sözleşmesi ve senetlerine istinaden borçlular hakkında ilamlı icra takibi başlatıldığı ve şikayetçi borçlunun 01.03.2007 tarihli sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, asıl borçlu olan ……..tarım kredi kooperatifi aleyhine…….013/305 Karar sayılı 28.03.2012 tarihli kararı ile menfi tespit davası açtığı ve kararda borçlunun ……….. sayılı dosyası ile borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, icra kefili olan şikayetçi borçlunun ise asıl borçlunun borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, bu nedenle kendisininde herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece takibe dayanak sözleşmelerde belirtilen alacak miktarının ödendiğinin iddia ve ispat olunamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
6098 Sayılı TBK’nun 598.maddesinde düzenlenen “Hangi sebeple olursa olsun, asıl borç sona erince, kefil de borcundan kurtulur” hükmü gereğince asıl borçlu hakkında verilen menfi tespit kararının icra kefilini de bağlayacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, asıl borçlu hakkında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi halinde icra kefilininde sorumluluğunun sona erdiğinin kabulü gerekmektedir.
O halde, mahkemece asıl borçlu ………..açmış olduğu ve borçlu olmadığının tespitine karar verilen…….. Mahkemesi’nin 2010/646 Esas, 2013/305 Karar sayılı 28.03.2012 tarihli kararının kesinleşip kesinleşmediğinin tespiti ile kesinleşmesi halinde asıl borçlu hakkında borç sona ermiş olacağından icra kefilininde sorumluluğu olmadığından takibin iptaline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

…….