Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/5097 E. 2019/138 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5097
KARAR NO : 2019/138
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan örnek 4-5 ilamlı icra takibinde; borçlunun, takibe dayanak yapılan … 2. İş Mahkemesinin 2014/114 Esas-2014/563 Karar sayılı ve … 1. İş Mahkemesinin 2015/31 Esas-2015/264 Karar sayılı ilamlarında hükmedilen alacakların, yasal kesintiler yapılmadan takibe konulduğunu ve bu miktarlar üzerinden hesaplanan faizin hatalı ve yüksek olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, brüt alacak üzerinden yapılacak yasal kesintilerin infaz sırasında dikkate alınması gerekirken, bu hususa dikkat edilmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri hükümleri gereğince, işveren nakten veya hesaplama yaptığı sırada ödenecek miktar üzerinden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben kesinti yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 8. maddesine göre, borçlu işveren, vergi sorumlusu, alacaklı, işçi de vergi mükellefidir. Takip konusu olan alacakların, dayanak ilamda net olarak hesaplandığı belirtilmediğinden, verginin ödenmesi bakımından vergi dairesine karşı yükümlü olan borçlunun, ilamda yazılı alacaklarda “vergi sorumlusu” sıfatı ile gelir vergisine mahsuben vergi dairesine ödemekle zorunlu olduğu miktarları kesinti yapmak ve kalan kısmı da icra dosyasına yatırmak suretiyle borçtan kurtulması mümkün olacaktır (HGK’nun 27.06.1984 tarih ve 12-280/752 sayılı Kararı).
Takip dayanağı ilam içeriği ile ilgili yasal düzenlemeler nazara alındığında, işverence işçiye ödenen ücretin ödenmesi sırasında, işçinin mükellefi olduğu gelir ve damga vergisi ile sigorta prim borçlarının, kaynaktan yatırılması kuralı gereğince, işverence ödemeler sırasında kesilerek ilgili kurumlara yatırılması zorunludur. İşverence eksik ödenen ücretin ilamla brüt olarak tespit edilmiş olması halinde de, ödeme hangi tarihte yapılması gerekiyor ise, o tarihte ödenecek miktar matrah alınacak ve yine o tarihteki oranlar uygulanacaktır. İlamla belirlenen toplam alacak matrah alınarak ve takibe konduğu tarihteki oranlar nazara alınarak hesaplama yapılamaz.
HGK’nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mahkemece yapılacak iş; taraflara süre verilerek, bildirdikleri bankalardan, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır.
Somut olayda, takip dayanağı ilamlarda; alacaklara brüt miktarlar üzerinden hükmedildiği ve yine bu brüt miktarlar üzerinden faiz hesaplanarak takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, taraflara banka ismi bildirmeleri için süre verildikten sonra her iki tarafın da bildirdiği bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları getirtilerek, bilirkişiden, takip dayanağı ilamlarda hükmedilen alacak miktarlarından yasal kesintiler düşülerek, nete dönüştürüldükten sonra bulunacak net alacak miktarları üzerinden bilirkişi aracılığıyla faiz hesabının yapılıp oluşacak sonuca göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.