Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/5064 E. 2019/744 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5064
KARAR NO : 2019/744
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurarak, sair iddialarının yanında dayanak ilamın bir tespit hükmü olduğu, takibe konu edilen miktarda bir faiz hükmü içermediği iddiası ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, bu husus değerlendirilmeksizin diğer iddiaların yerinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Hukuk Genel Kurulunun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 E. – 1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere “ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez.”
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan … … 8. İş Mahkemesinin 20.05.2015 tarih ve 2013/367 E.-2015/223 K. sayılı ilamı ile; “..Davacıya ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin kurum işleminin iptaline, davacıya 2103014618 tahsis numaralı şenel şanlıdan dolayı 13.10.2009 tarihli tahsis talebine istinaden ölüm yetim aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, ödenmeyen ölüm aylıklarının ödenmesi gereken tarihlerden itibaren ay ay işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine, bu ilama dayalı olarak 14.000,00 TL işlemiş faiz alacağı için ilamlı takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Takibe dayanak ilamın faize ilişkin hüküm bölümünün, hesaplanması mümkün bir faiz alacağını içermediği görülmektedir.
O halde, mahkemece, dayanak ilama istinaden asıl alacağın faizi yönünden ilamlı takip yapılamayacağı dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.