Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/4867 E. 2018/14210 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4867
KARAR NO : 2018/14210
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili, takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek takibin iptalini istemiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK.nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.
Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.), Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 4.maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı), Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (ÎİK 72. madde), Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar ( …. 41/2), Sayıştay kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK28/1).
Bu istisnai hükümlere göre, menfi tespit konulu ilamın anılan maddeler karşısında kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir.
Somut olayda, icra takibine dayanak yapılan ilamda; hakkında … 19. İcra Müdürlüğü’nün 2007/4858 Esas sayılı dosyasında takip yapıldığını bildiren davacı borçlu, anılan dosyada davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitini istemiş, Mahkeme’ce borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. İlam bu haliyle, menfi tespit ilamı olup kesinleşmeden takip konusu yapılamaz, ilamın fer-isi vekalet ücreti de asla bağlı olduğundan kesinleşmeden takibe konu edilemez. Bu sebeple, takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.