Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/4806 E. 2018/12463 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4806
KARAR NO : 2018/12463
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili, ilamlı icra takibine konu ilamın faize ilişkin bölümünün takip konusu yapıldığını ve bu alacağa da faiz yürütüldüğünü, faize faiz yürütülmesinin yasak olduğunu, ayrıca icra emrindeki vekalet ücretinin maktu olması gerekirken nispi hesaplandığını, kendisinin harçtan muaf olmasına rağmen harç talebinin de yer aldığı icra emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece; icra emrinde faize faiz yürütülmediği, ayrıca vekalet ücretinin, Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinin 12. ve 13. fıkraları gereğince nispi olması gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmekte olup, icra vekalet ücreti hesaplamasının da AAÜT uyarınca maktu olarak tayini gerekir.
Öte yandan 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 12/2. maddesi gereğince, borçlu Karayolları Genel Müdürlüğü harçtan muaftır.
Somut olayda; takip dayanağı ilam, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasına ilişkin olup, icra vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerekirken, dosya hesabında icra vekalet ücretinin nispi oran üzerinden hesaplanarak icra emrinin düzenlendiği, ayrıca borçlu Karayolları Genel Müdürlüğünden harç talep edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, icra vekalet ücreti ve harçlara ilişkin itirazın incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.