Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/4775 E. 2018/10945 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4775
KARAR NO : 2018/10945
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/284 Esas ve 2013/89 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, şikayetçi borçlunun dayanak ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olduğundan kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece ilamdaki ihtilafın kesinleşmeden takibe konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK’nun 443/4. maddesi (HMK’nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin aynı haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tâbidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı, ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kesinleşmeden, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm bölümü de infaz ve icra takibine konu edilemez (HGK’nun 5.10.2005 T., 2005/12-534 E.-2005/554 K.).
Somut olayda; dayanak ilamın davacısının dava konusu taşınmazın öncelikle tapu kaydının iptali ve adına tescilini, olmaz ise harici satış sözleşmesi nedeni ile ödenen bedellerin iadesini talep ettiği, mahkemece, tapu iptal ve tescil isteminin reddine, alacak davasının kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 13.12.2013 tarih ve 2013/9413 Esas 2013/15635 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulduğu, Yargıtay bozma ilamından sonra dosyada yeniden yargılama yapılarak karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği, ilamın kesinleşmeden takibe konulduğu anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, ilamda gayrimenkulün aynına ilişkin ihtilafın bulunduğu, taşınmazın aynı tartışılarak sonuca gidildiği bu nedenle kesinleşmeden takibe konulamayacağı nazara alınarak, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.