Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/4758 E. 2018/10974 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4758
KARAR NO : 2018/10974
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
… 3. İdare Mahkemesinin 2014/719 Esas 2015/1443 Karar sayılı ilamı borçlu aleyhine takibe konulmuş olup, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; müvekkili İdareye 6352 sayılı Yasa’nın 58. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/2. maddesindeki değişiklik kapsamında alacağın tahsiline yönelik herhangi bir başvuru yapılmaksızın takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilam hakkında yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş olmasına rağmen takip başlatıldığından bahisle icra takibinin iptalini talep etmiş, mahkemece, alacaklı tarafça 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/2. maddesi kapsamında borçlu idareye başvuru yapıldığına dair belge ibraz edilmeden başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir.
6352 sayılı Yasa’nın 58. maddesi ile değişik 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/2. maddesi; “… Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı İdareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur…” hükmünü içermektedir.
İİK’nun 18. maddesine göre, icra mahkemesine arz edilen hususlarda basit yargılama usulü uygulanır. Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi icra mahkemesine ifade zapt ettirmek suretiyle de olur. Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder. Her ne kadar İİK’nun 18/3. maddesi gereğince, aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı, icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda, mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmalıdır. Mahkeme, duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir.
Somut olayda; mahkemece, uyuşmazlık, şikayet dilekçesi alacaklı tarafa tebliğ edilmeden, bu kapsamda, savunma ve delil sunma hakkı tanınmadan dosya üzerinden yapılan inceleme ile çözümlenmiştir. Ne var ki, alacaklı vekili temyiz dilekçesinde; borçlu İdareye 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/2. maddesi uyarınca, takibe dayanak ilamdan doğan alacağın tahsili için başvurulduğu halde, idarece alacak miktarının kendilerine ödenmediğini savunarak, temyiz dilekçesinin ekinde başvuruya ilişkin olduğunu ileri sürdüğü evrak örnekleri sunmuştur.
Bu durumda, mahkemece, İİK’nun 18. maddesi gereğince duruşma açılıp alacaklı tarafa savunma ve delil sunma hakkı tanınarak, bu kapsamda taraf delillerinin toplanması, alacaklı tarafça, temyiz dilekçesinde ileri sürüldüğü üzere, icra takibine dayanak ilamdan doğan alacakların tahsili için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/2. maddesi uyarınca borçlu idareye yöntemine uygun biçimde başvuru yapılıp yapılmadığı araştırılıp temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgeler de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.