Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/4726 E. 2018/10923 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4726
KARAR NO : 2018/10923
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE;
2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilama dayalı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takipte talep edilen faizin ilam aykırı olduğunu ileri sürerek 18.12.2014 tarihli icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Yargılamaya hakim olan ilkelerden sayılan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ”Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ”Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; hükme esas alınan 01.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda, takibe dayanak olan, Yargıtay bozma ilamı öncesi ve sonrasında verilen ilamlara uygun olarak düzenlenen 23.02.2011 ve 18.12.2014 tarihli her iki icra emrinin de ayakta olduğunun dikkate alınması ve 18.12.2014 tarihli icra emrine ilişkin talep doğrultusunda hesap yapılması isabetli görülmüş ise de, borçlu tarafından şikayet konusu yapılmayan, 23.02.2011 tarihli icra emri ile 03.02.2015 tarihli dosya hesabına ilişkin değerlendirme yapılması yerinde görülmemiştir.
O halde, mahkemece, 23.02.2011 tarihli icra emri ile 03.02.2015 tarihli dosya hesabının şikayete konu edilmediği ve şikayete konu olan 18.12.2014 tarihli icra emrine ilişkin hükme esas alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında yer alan A. 2. fıkrası dikkate alınarak, gerektiğinde hüküm kurmaya elverişli ve yeterli ek rapor aldırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK’nun 26. maddesine aykırı olarak borçlunun talebini aşar şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.