Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/4388 E. 2018/9773 K. 15.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4388
KARAR NO : 2018/9773
KARAR TARİHİ : 15.10.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, nafaka alacağının zamanaşımına uğradığı, yapılan ilamlı takibin usule aykırı olduğu, ilamlı icra takibinde nafaka alacağı miktarının ne kadar olduğu, hangi yılları kapsadığı, hangi tarihten itibaren talep edildiğinin açıkça belirtilmediği,…’ye aylık 175,00- TL iştirak nafakasının her ay düzenli olarak ödendiğinden müvekkilinin nafaka borcu bulunmadığı, daha önce … 5. İcra Müdürlüğü’nün 2002/2966 E sayılı dosyası ile ilamı icra takibi yapıldığı, davacının uzman çavuş olarak görev yaptığı süre boyunca maaşından her ay düzenli olarak kesinti yapıldığı ve ödendiği, ayrıca nafaka borcunun davalının annesine davacı tarafından elden de ödeme yapılmak suretiyle ödendiği, bu nedenle nafaka borcu bulunmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen 28.335,00 TL iştirak nafakası miktarının fahiş olduğu, talep edilen faizin de fahiş ve haksız olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, … 17 İcra Müdürlüğü’nün 2013/10367 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu yönünden icra emrinde asıl alacak tutarından 3.048,31 TL lik kısmı için icra emrinin kısmen iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görülmektedir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. md. 182). Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir.
Somut olayda; velayeti anne …’a verilen müşterek çocuk İlayda’ya velayeten … tarafından … 2. Aile Mahkemesi’nin 2004/848 E.- 2005/307 K. sayılı ilamına istinaden, 30/07/2013 tarihinde, … 17. İcra Müdürlüğü’nün 2013/10367 sayılı takip dosyası ile birikmiş ve işleyecek nafaka talebinde bulunulmuştur.
Her ne kadar istenilen birikmiş nafakanın hangi aylara ilişkin olduğu şikayete konu icra emrinde açıkça belirtilmemiş ise de, icra emrine ekli evraklar arasında yer alan birikmiş nafakaya ilişkin olarak işlemiş faiz hesabının ayrıntılarını gösteren tabloda; alacaklının hangi aya ait nafakalara hangi oranda faiz yürüttüğünü açıkça her bir ay nafaka için belirttiği, (12/04/2005 tarihinden itibaren faiz işletilmesi) takip tarihinden önce talep edilen birikmiş nafaka alacağının Nisan 2005-Haziran 2013 (dahil olmak üzere) dönemini kapsadığını göstermektedir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; takip talebi,icra emri ve eki evraklar dikkate alınmaksızın, takibe dayanak ilama göre 27/05/2004 tarihinden 27/07/2013 (dahil olmak üzere) tarihine kadar nafaka talep edebileceği kanaatiyle belirtilen dönem için hem birikmiş nafaka hem işlemiş faiz hesabının yapıldığı, alacaklının takip talebinde Nisan 2005-Haziran 2013 dönemi için oluşan birikmiş nafakanın tahsili talebi olduğunun gözden kaçırıldığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, alacaklının takip talebinde Nisan 2005-Haziran 2013 dönemi için oluşan birikmiş nafakanın tahsilini talep ettiği gözetilip, gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.