Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/2518 E. 2018/10970 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2518
KARAR NO : 2018/10970
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27/10/2016 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine boşanma ilamında hükmedilen nafaka alacağının tahsili için başlatılan ilamlı takipte, borçlunun, takipten önce talep edilen nafakaların ödendiğinden bahisle takibin  iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, verilen kesin süreye rağmen gider avansının yatırılmadığı gerekçesi ile istemin usulden reddine karar verildiği görülmektedir.
6100 sayılı HMK’nin 114. maddesinin “g” bendinde, gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmış, anılan Kanun’un 115. maddesinin 1. fıkrasında ise, bu koşulun mevcut olup olmadığını, mahkemenin kendiliğinden araştıracağı, ikinci fıkrasında bu şartın noksanlığı tespit edilirse, davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüştür. HMK’nin “Harç ve Avans Ödemesi” başlıklı 120. maddesinin birinci fıkrasında; harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı, dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda, davacıya iki haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.
“Delil ikamesi için avans” başlıklı HMK’nin 324. maddesinin birinci fıkrasında; “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır….”, ikinci fıkrasında ise; tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemesinin hukuki sonucu olarak, delil ikamesinden vazgeçmiş sayılacağının belirtildiği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45/4. maddesinin de aynı doğrultuda hükümler içerdiği görülmüştür.
Görüldüğü üzere, HMK’nin 324. maddesinde düzenlenen delil ikamesi avansı, HMK’nin 114. maddesinin “g” bendinde belirtilen gider avansından hüküm ve sonuçları itibariyle farklı olup, dava şartı niteliğinde değildir.
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, mahkemece, 09.07.2014 tarihli celsede; ”itfa iddiası konusunda bilirkişiden rapor alınmasına, bilirkişiye 300,00 TL ücret takdirine, masrafın gider avansından karşılanmasına, gider avansının yeterli olmadığı anlaşılmakla eksik olduğu anlaşılan 300,00 TL’nin davacı tarafça 2 haftalık kesin süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmasına, aksi takdirde davanın 6100 sayılı HMK’nin 114/1-g 115/2 ve 120/2 maddeleri gereğince usulden reddedileceğinin ihtarına” karar verildiği görülmüştür. Bilirkişi incelemesi için yatırılması istenen avans, HMK’nin 324. maddesi kapsamında delil ikame avansı niteliğinde olup, bu avansın kesin sürede yatırılmamasının hukuki sonucu, delile dayanan tarafın delilden vazgeçmiş sayılmasıdır. Mahkemece, istenen masrafın gider avansı olarak adlandırılması, onun delil avansı olduğu gerçeğini değiştirmez.
O halde, mahkemece HMK’nin 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması için avansın hangi işlere ilişkin olduğunun, hangi iş için ne miktar avans yatırılacağının açıkça belirtilerek ve delil avansının verilen kesin sürede yatırılmaması halinde delilden vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin kesin sürenin sonuçları hatırlatılarak borçluya usulüne uygun süre verilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairece kararın bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla, karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile;
1-Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27/10/2016 tarihli ve 2015/58 Esas – 2016/14596 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA,
2-Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366 ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.