Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/1624 E. 2018/11090 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1624
KARAR NO : 2018/11090
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun İİK’nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya itiraz ettiği, mahkemece … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce düzenlenen rapor esas alınarak imza itirazının kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK’nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 E., 2006/231 K. sayılı kararı).
Mahkemece imza incelemesi konusunda dosyanın … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’ne gönderildiği, adı geçen kurumun tarafından düzenlenen 24.12.2015 tarihli raporda, imzanın değerlendirildiği; borçlunun bono üzerindeki imzaları ile mukayese imzaları arasında adı geçen şahsın elinden çıktığını gösterir nitelik ve yeterlikte uygun kaligrafik bulgular tespit edilemediğinin bildirildiği, bu rapora alacaklının Adli Tıp Kurumundan yeniden rapor alınması gerektiğini ileri sürerek itiraz ettiği belirlenmiştir.
… Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nden alınan raporda, imzanın borçlu eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiştir. Mahkemece, bu rapor hükme esas alınarak itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemez.
Bu durumda, alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre; mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan, kabule göre de, HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı bulunmadığı halde borçluların 06.10.2017 tarihli dilekçeleri ile taleplerini takibin iptaline şeklinde ıslah ettikleri gerekçesi ile İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin “durdurulması” yerine “iptaline” karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.