Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/16047 E. 2019/6940 K. 29.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/16047
KARAR NO : 2019/6940
KARAR TARİHİ : 29.04.2019

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair fesih iddialarının yanı sıra taşınmazlar üzerine konulan haciz tarihinden itibaren süresinde satış istenmediğini ve dolayısıyla hacizlerin İİK’nun 106-110. maddeleri uyarınca düştüğünü, ayrıca takip dosyasındaki borcu karşılayacak miktarda mal satışı yapılmasına rağmen diğer taşınmazlar yönünden satışın tatil edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini istediği, ilk derece mahkemesince ihalenin feshine yönelik şikayetin reddi ile borçlunun ihale bedelinin % 10’u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 08/06/2018 tarih ve 2018/387 E. – 2018/1467 K. sayılı kararı ile taşınmazların muhammen bedellerinin üstünde satıldığı gerekçesi ile borçlunun istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere, İİK’nun 134/8. maddesinde; “İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur” düzenlemesi yer almaktadır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Ancak bu husus şikayet nedenine göre farklılık arz edebilecektir. Buna göre, ihale tarihinden önce düşen hacze dayalı olarak taşınmazın satılması veya takip dosyasındaki borcu karşılayacak miktarda mal satışı yapılmasına rağmen diğer taşınmazlar yönünden satışın tatil edilmemesi halinde satış bedeli ne olursa olsun borçlunun menfaatinin muhtel olacağı tartışmasızdır.
O halde, bölge adliye mahkemesince, borçlunun, takip dosyasındaki borcu karşılayacak miktarda mal satışı yapılmasına rağmen henüz satışı yapılmayan diğer taşınmazlar yönünden satışın tatil edilmediği iddiası ile İİK’nun 106-110. maddelerine dayalı ihalenin feshi istemlerinin esasının incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 08/06/2018 tarih ve 2018/387 E. – 2018/1467 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddesi uyarınca, (BOZULMASINA), dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.