YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15476
KARAR NO : 2018/14307
KARAR TARİHİ : 26.12.2018
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı icra Mahkemesine başvurarak; icra dosyası ile borçluya ait taşınmazı haczettirdiğini, alacağına mahsuben ihaleye katılarak taşınmazı satın aldığını, buna rağmen taşınmazın ihalesi sonrasında tarafına 19.01.2015 tarihinde tensip tutanağı ile 10 günlük süre içerisinde ihale bedelini yatırılmadığından söz konusu ihalede taşınmaza en yüksek 2. Pey sürene teklif yapılacağına ilişkin kararın iptalini talep etmiş, mahkemece şikayetçinin ihaleye alacağa mahsuben girildiğine dair bir belge olmadığı, ayrıca İcra müdürlüğünce şikayetçiye verilen 10 günlük süreye itiraz edilmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Şikayetçi tarafından icra müdürlüğü tarafından kendisine verilen 10 günlük süreye itiraz ederek Bergama İcra Hukuk Mahkemesi 2016/25 esas 2017/55 karar sayılı dosyasında şikayette bulunduğu ve bu şikayet sonucunda şikayetin kabulüne karar verilerek, 10 günlük süre verilmesine dair işlemin iptali ile taşınmazda başka alacaklıların hacizlerinin bulunması nedeniyle birden fazla alacaklı olduğundan sıra cetveli yapılması gerektiği, bu cetvele göre ihale bedelinin yatırılıp yatırılmayacağının tespit edilmesi gerektiği, alacağa mahsuben ihaleye katıldığının kabulünün gerekeceği hüküm altına alınarak kesinleşmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 140. maddesine göre; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir.
Haciz koyduran alacaklının taşınmazı ihale ile satın alması ve kendisinden önce gelen başka alacaklı bulunmaması halinde, alacağı oranında satış bedelini ödemekten kaçınabileceği, “satış bedelini, alacağına mahsup edebileceği”, satışa çıkarılan taşınmazın alacaklı tarafından alacağına mahsuben alınmak istemesi ve taşınmaz üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden önce konulmuş, başka haciz bulunması halinde ileride sıra cetveli yapılması gerekeceğinden ve somut olayda henüz sıra cetveli yapılmamış olduğundan, alacaklının alacağının ihale bedelini karşılayıp karşılamadığı saptanıp ve dolayısıyla alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilmeden ve alıcıdan önce haciz koyduran 3. kişilerin alacaklarının miktarlarının ne olduğu dahi belirlenmeden alıcı-alacaklıya ihale bedelini yatırması için 10 günlük süre verilmesi ve yatırılmadığı için söz konusu ihalede taşınmaza en yüksek 2. pey sürene teklif yapılacağına ilişkin karar doğru değildir.
O halde, mahkemece, birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle İİK.nun 140. maddesi gereğince, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak, alacaklının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra; alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihale bedelinin tamamının yatırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.