Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/13573 E. 2019/703 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/13573
KARAR NO : 2019/703
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi hissedarın, satışı yapılan taşınmaz ile ilgili olarak ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayetin reddedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03/04/2017 tarih ve 2016/28627 E.-2017/5253 K. sayılı kararı ile;
“… Dikili İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25.08.2015 tarih ve 2015/76 E.- 2015/77 K. sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, İİK’nun 134/4. maddesi hükmüne göre, verildiği anda kesin olan bu karara ilişkin olarak, görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunma süresinin, Dikili İcra Hukuk Mahkemesi’nin karar tarihinin (25.08.2015), Anayasa Mahkemesi’nin 10/02/2016 tarihli iptal kararının yürürlüğe girmesinden (23.11.2016) önce olması nedeniyle kararın verildiği 25.08.2015 tarihinden itibaren başlayacağı, ihale alıcısının, görevsizlik kararı tarihinden itibaren yasada öngörülen iki haftalık yasal süre dolduktan sonra 09.09.2015 tarihinde, şikayetçi ve alacaklının ise daha sonraki bir tarihte gönderme talebinde bulunduğu anlaşıldığından HMK’nun 20. maddesi uyarınca re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulduğu, borçlu tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine Dairemizin 28.11.2017 tarih ve 2017/5662 E. – 2017/14708 K. sayılı ilamı ile borçlunun karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği, mahkemece Dairemizin bozma kararına uyularak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi’nin 10/02/2016 tarih ve 2015/96 E. – 2016/9 K. sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK’nun 20. maddesinde belirtilen “ bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten” ifadesi iptal edilmiştir. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra, yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; Anayasa’nın 11. maddesinde, Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138. maddesi ise, hakimlere her şeyden önce Anayasa’ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanımıştır. Anayasa’nın 11. ve 138. maddeleri, hakime, Anayasa’ya aykırılığı saptanmış yasa hükmünü, iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisi, hatta yükümlülüğünü vermektedir. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, Anayasa’ya aykırı Yasa hükmünün uygulanmasını engelleyecektir
(… Üniversitesi Hukuk Fakültesi İd. Huk. Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi-Amme İdaresi Dergisi, cilt:26). İptal hükmünün, Resmi Gazete’de yayımlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe girecek olması, kanun koyucuya Anayasa’ya uygun yeni Yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyecektir.
Dairemizin 03/04/2017 tarih ve 2016/28627 E.-2017/5253 K. sayılı bozma ilamı maddi hataya dayalı olup, Anayasa Mahkemesinin 10/02/2016 tarih ve 2015/96 Esas – 2016/9 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK.nun 20. maddesinde belirtilen “bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten” ifadesinin iptal edilmesi nedeniyle belirtilen bu hususların re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, bozmaya uyulmuş olması, taraflar lehine usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı gibi, kararın şikayetçi tarafından temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesi de nazara alınamaz (Hukuk Genel Kurulunun 06/10/2004 tarih ve 2004/1-433 sayılı kararında benimsendiği gibi).
O halde, kamu düzeni ile ilgili re’sen dikkate alınacak hususlar kapsamında ihalenin feshini gerektiren bir neden bulunmadığına ve şikayetçi tarafından ileri sürülen fesih nedenleri de yerinde olmadığına göre, mahkemece şikayetin reddi gerekirken, HMK.nun 20. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca re’sen BOZULMASINA, bozma nedenine göre şikayetçinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.