Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/1312 E. 2019/1320 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1312
KARAR NO : 2019/1320
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
26.9.2004 tarih ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanuna paralel olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinde değişiklik yaparak istinaf ve temyiz ile ilgili hükümleri yeniden düzenleyen 18.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu’na eklenen geçici 7. maddeye göre, 5311 sayılı Kanun hükümleri Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanır.
Şikayet eden borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusunda; tapunun 960 ada 3 parselde kayıtlı 11 numaralı bağımsız bölümünde kayıtlı taşınmaza ilişkin 11.10.2016 tarihli ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 29.11.2017 tarih ve 2017/2179 E. – 2017/2474 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddi ile ihalede zarar unsuru bulunmadığından bahisle para cezasına yer olmadığına karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
İİK’nun 179/b maddesi hükmü gereğince, iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de, erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak, bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.
Somut olayda, borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılması üzerine alacaklı tarafından ipotekli taşınmazın satışının talep edildiği, … 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/13072 Esas sayılı dosyasının 21.04.2016 tarihli müzekkeresi ile iflas erteleme tedbir kararı veren … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak tedbirin devam edip etmediğini, ediyor ise mahiyetinin ve satış yapılmasına engel olup olmadığının bildirilmesinin istendiği, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2051/37
E. sayılı dosyasının 17.05.2016 tarihli müzekkeresi ile de tedbir şerhi devam etmekle satışa engel hal bulunmadığının bildirildiği ancak daha sonra aynı mahkemece 11.10.2016 tarihinde sehven satışa engel olmadığının bildirildiği, tedbirin halen devam ettiği belirtilmiştir. Borçlu şirket tarafından açılan iflasın ertelenmesi davası kapsamında, anılan mahkemece, 03.05.2016 tarihinde; “ … taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilen alacaklar nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlamış ve başlayacak takiplerde işleyecek olan ve mevcut rehin ile karşılanmayacak faizler teminatlandırılmak kaydıyla muhafaza tedbirleri alınmaması ve rehinli malın satılmaması yönünde ihtiyati tedbir konulmasına” şeklinde tedbir kararı verildiği görülmektedir.
İİK’nun 179/b-2. maddesi gereğince borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. Ancak, aynı madde hükmüne göre, ipotekli taşınmazın satışı gerçekleştirilemez ve bu husus kamu düzeninden olup mahkemece taraflarca ileri sürülmemiş olsa dahi resen nazara alınması gereklidir. Bu durumda, iflas ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı kapsamında İİK’nun 179/b maddesi gereğince, ipotek konusu taşınmazın satışı gerçekleştirilemeyeceğinden, bölge adliye mahkemesince, ihale tarihinde borçlu şirket hakkındaki tedbirin de devam ettiği sabit olduğundan alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken taşınmazın muhammen bedele eşit ihale edildiği gerekçesi ile hukuki yarar yokluğundan şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 29.11.2017 tarih ve 2017/2179 E. – 2017/2474 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.