Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/12813 E. 2018/13562 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12813
KARAR NO : 2018/13562
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizine ilişkin dilekçenin reddini mutazammın 29/05/2018 tarih ve 2017/1441 Esas-2018/5386 Karar sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından 2 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takibe konu 2.000,00 TL bedelli senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, her iki senedin miktar kısmında tahrifat yapıldığını, ödeme ve düzenleme tarihlerinin sonradan yazıldığını, senet bedelinin ödendiğini, buna rağmen faiz talep edildiğini ve senetlerin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istediği, … 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/681 E.-2015/527 K. sayılı ilamı ile şikayetin kabulü ile İİK’nun 170/a maddesi uyarınca borçlu yönünden takibin iptaline karar verildiği, alacaklının temyizi üzerine mahkeme kararının Dairemizin 20.04.2016 tarih ve 2016/10680 E.-2016/10683 K. sayılı ilamı ile bonoların kambiyo vasfında olduğu, ayrıca borç kabul edilip ödendiği ileri sürüldüğüne göre İİK’nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının olayda uygulanması ve takibe dayanak bonoların kambiyo senedi niteliği taşıyıp taşımadığı üzerinde durulmasının mümkün olmadığı, mahkemece borçlunun diğer itirazlarının esası hakkında inceleme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu, mahkemece; Dairemizin bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan inceleme sonucu … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28.12.2016 tarih ve 2016/581 E.- 2016/1033 K. sayılı ilamı ile; borçlunun borca itirazını ispat edemediği gerekçesi ile borca itirazın reddine karar verildiği, kararın, borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine tesis olunan Dairemizin 29.05.2018 tarih ve 2017/1441 E.-2018/5386 K. sayılı kararın miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin ilâmının hataya müstenit olduğu anlaşılmakla karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemiz ret kararının oybirliğiyle kaldırılmasına karar verildi.
Temyiz isteminin incelenmesine geçildi:
Bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle, bozma uyarınca inceleme yapmak ve hüküm tesis etmek konusunda, bozma, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu durumda, bozma ilamına uyan yerel mahkeme, bozma uyarınca işlem yapmak ve karar vermek zorundadır.
O halde, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca, borçlunun diğer itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yalnızca ödeme iddiasına dayalı borca itirazları değerlendirilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzerere, 17/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.