Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/12718 E. 2019/16845 K. 21.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12718
KARAR NO : 2019/16845
KARAR TARİHİ : 21.11.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, borçlunun, ipotek belgesinin kesin borç ipoteği olmadığını, ihtarnameye itiraz edildiğini, ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, sözleşmeden doğan alacağın ipoteğin kapsamı dışında olduğunu, sözleşmede belirtilen bütün borçları ödediğini, ihtarnamede belirtilen miktar ile takibe konu olan borç miktarının birbirinden farklı olduğunu, takip konusu ipotek belgesinin 08/06/2012 tarihinden sonra doğan borçlar için geçerli olmadığını, 30/09/2014 tarihli protokolden doğan borcu itfa ettiğini ve takipte belirtilen şekilde bir borcu olmadığını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptali ile icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince, ipotek, limit (üst sınır) ipoteği niteliğinde olup, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulüne icra emrinin iptaline ve icra emri iptal edilmiş olduğundan itirazların incelenmesine yer olmadığına karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ipotek senedinin İİK’nun 38. maddesine uygun ilam mahiyetine haiz belge niteliğinde olması nedeniyle icra emrinin iptaline karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında davanın reddine, karar verildiği, ancak borçlunun sair itiraz ve şikayetleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılmasını ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.
Bu durumda, HMK’nun 297. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü ipoteğin kesin borç ipoteği olmadığı şikayeti dışındaki diğer şikayet ve itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir..
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kısmen kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi…. Hukuk Dairesi’nin 09/05/2018 tarih ve 2018/703 E. – 922 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.