Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/11369 E. 2018/12722 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/11369
KARAR NO : 2018/12722
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun talebi üzerine icra müdürlüğünce şikayete konu 19.12.2014 tarihli işlem ile; 5393 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile 6552 sayılı kanunun 121. ve 123. maddeleri gereğince belediyenin bildirdiği haczi kabil malları dışında her türlü hak, alacak ve taşınmazları üzerine konulan hacizlerin fekki ile belediye tarafından haciz konulmasına ilişkin muvafakat edilen listedeki taşınmazlar üzerine haciz konulmasına karar verildiği, alacaklının bu işlemin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Anayasa Mahkemesi’nin 17.06.2015 tarih ve 2014/194-2015/55 sayılı olup, Resmi Gazete’nin 26.06.2015 tarih ve 29398 sayısında yayımlanan kararı ile; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesine, 10.09.2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesiyle eklenen fıkranın birinci cümlesinin “…ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır” ve ikinci cümlesinin “…veya kamu hizmetlerini aksatacak…” ibareleri ile 6552 sayılı Kanun’un 123. maddesiyle eklenen geçici 8. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.T.C. Anayasası’nın 153/5. maddesi uyarınca, “iptal kararları geriye yürümez” hükmü, kesinleşen işlem ve kararlara ilişkin olup, elde bulunan uyuşmazlığın sürdüğü davalarda “geriye yürümeme kuralı” uygulanmaz. Diğer bir deyişle, bir davada uygulanması gereken kanun maddesi iptal edilmiş ise, eldeki davada artık uygulanmaz.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, Anayasa Mahkemesi, Yasanın geçici 8. maddesini iptal ettiğinden, anılan yasa maddesi, artık şikayete konu takip dosyasındaki haciz işlemlerine uygulanamaz. Ayrıca 5393 sayılı Yasa’nın 15/son maddesinin, haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına dair kısmının iptal edilmiş olması nedeniyle, aynı maddede yer alan; “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez” hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczi mümkündür. İcra müdürlüğü, borçlunun gösterdiği mallar dışında kalan alacaklının talep ettiği diğer mallar üzerine de haciz uygulamak zorundadır.Alacaklılar şikayetinde, Belediye Kanunu’nun 15. maddesi gereğince hacizlerin fekkine karar verilen 19.12.2014 tarihli müdürlük işleminin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.Bu durumda mahkemece, 5393 sayılı Kanun’un 15/son maddesi uyarınca haciz konulan paraların niteliği gereği haczi kabil olup olmadıklarının veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıp kullanılmadıklarının, haciz konulan banka hesapları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tesbit edilerek oluşacak sonuca göre ve yukarıda açıklamalar doğrultusunda inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.