Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/10605 E. 2019/75 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10605
KARAR NO : 2019/75
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

……..
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği, karara karşı alacaklı vekilinin temyiz isteminde bulunduğu görülmüştür.
İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınabileceği haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, İİK’nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı hak sahiplerine ödenmelidir.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu unsurları içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; borçlunun, şikayete konu edilen ………..parsel olarak geçen 111 m2 alanlı “bahçeli kargir iki ev” niteliğinde kayıtlı yerde 9/111 hisseli taşınmazına 10.04.2014 tarihinde haciz konularak borçluya 103 davetiyesi gönderilmiştir.
Mahkemece, yürütülen şikayet dosyasının incelenmesinde; 11/08/2015 tarihli bilirkişi raporunda borçluya ait taşınmazın hisse değerinin 50.000.00 TL tespit edildiği, itiraz üzerine alınan 01/09/2015 tarihli bilirkişi raporunda ise bir nolu dairenin iskansız bir binada hisseli mülk oluşu dikkate alınarak değerinin 75.000.00 TL olduğu, aynı bölgede davacının haline münasip benzer dairelerin satış bedellerinin 75.000.00-90.000.00 TL aralığında olabileceği tespit edilmiştir.

Meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın 9/111 hissesinin borçlu adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Buna göre, şikayetçiye ait taşınmazın değerinin, arsa ve üzerindeki yapının toplam değerinden borçlunun hissesine düşecek miktara göre tespit edilmesi gerekirken, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında; şikayetçiye isabet eden arsa hissesine göre arsa değeri hesap edilirken üzerindeki yapının tamamı hesaplamada dikkate alınmamış olup dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, mahkemece, şikayete konu taşınmazın gerek arsa gerekse üzerindeki yapının toplam değerinin borçlunun hissesine göre hesaplanması sağlanarak, şikayete konu taşınmazdaki borçluya isabet edecek hisse değeri tespit edilerek bu tespite göre borçlunun haline münasip alabileceği ev değeri belirlenerek, bu değerler arasında karşılaştırma yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca re’sen (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/01/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

…….