Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/10373 E. 2019/520 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10373
KARAR NO : 2019/520
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 21/02/2018 tarihli ve 2016/28681 Esas – 2018/1687 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığını, keşide tarihindeki değişikliğe ilişkin paraf imzanın şirket yetkilisine ait olmadığından ibraz süresinin geçmiş sayılacağını, çekin kambiyo vasfında olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, paraf imzanın borçlu şirket temsilcisi tarafından atılmadığı, alacaklı tarafından da …tarafından atıldığının iddia edildiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınan belgelere göre …’in borçlu şirketin temsilcisi olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, kararın Dairemizce onandığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 502/1. maddesinde “Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir.” hükmü düzenlenmiştir. Anılan Kanun’un 504/3. maddesinde; “Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz” hükmüne yer verilmiştir. Ticari vekilin kambiyo taahhüdü altına girmesi de, aynı Kanun’un 551. maddesinde özel yetkinin bulunması koşuluna bağlanmıştır. Buna göre, vekilin vekaletnamesinde kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi varsa, asil adına çek tanzim edebilir. Çekin “vekaleten” imzalandığı yazılmasa dahi, vekalet veren, vekil tarafından imzalanan çekten dolayı sorumludur.
Somut olayda, takip dayanağı çekin keşide tarihindeki değişikliğe ilişkin paraf imzanın borçlu şirketi temsile yetkili olan …’e ait olmadığı alacaklının da kabulünde olup, alacaklının, paraf imzanın kendisini şirket yetkilisi olarak tanıtan …’e ait olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir. Nitekim, alacaklının karar düzeltme aşamasında dosyaya sunduğu … 4.Noterliği’nin 10/09/2012 tarih ve 08352 yevmiye no’lu vekaletnamesinde çekte keşideci olarak yazılı olan Sevkar İnşaat… Tic. Ltd. Şti.nin, …’i çek düzenleme, yanlışlıkları düzeltme ve paraflama yetkilerini de içerecek şekilde vekil tayin ettiği tespit edilmiştir.
O halde mahkemece, borçlu şirket tarafından vekil tayin edilen …’in çekin keşide tarihinden önce vekillik görevinden azledilip edilmediği belirlenerek; azledilmemiş ise veya vekile çekin keşide tarihinden önce bir azilname tebliğ edilmemiş ise, paraf imzanın …adığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, çekin tahrifat öncesi keşide tarihi de tespit edilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21/02/2018 tarih, 2016/28681 E.–2018/1687 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, Batman İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28/04/2015 tarih ve 2015/60 E.-2015/125 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.