Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2018/10182 E. 2019/83 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10182
KARAR NO : 2019/83
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; borcun sebebinin gösterilmediğini, ödeme emri tebliğinin asile yapılması gerekirken vekile gönderildiğini belirterek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece; borçlunun süresinde borca ve yetkiye itiraz ettiği, takibin durmuş olduğu, durmuş olan takipte icra müdürlüğünce tekrar ödeme emri tebliği edilemeyeceği gerekçesi ile icra müdürlüğünce gönderilen ikinci ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mahkemenin bu kararına karşı alacaklı vekilinin temyiz talebinde bulunduğu, Daireminizin 2016/11983 Esas 2017/4022 Karar sayılı ilamı ile; yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emrinin borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı vereceği, mahkemece borçlunun ödeme emrine yönelik itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararda; ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmesi gerekirken borçlunun vekiline tebliğ edilmesinin usule aykırı olduğu ayrıca borçlu vekiline gönderilen ödeme emrine dayanak belge eklenmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş olmakla birlikte, mahkemenin ödeme emri tebligatının asile yapılması gerektiği yönündeki gerekçesinin doğru olmadığı, borçlunun kendisini vekil ile temsil ettirdiği, vekilin azledildiği veya istifa ettiğine dair bir iddianın bulunmadığı, davayı açanın da aynı vekil olduğu, dolayısı ile ödeme emri tebligatının vekile yapılmasının doğru olduğu, aksine gerekçenin usul ve yasaya uygun olmadığı görülmüş ise de vekile çıkarılan ödeme emrinden borcun sebebinin anlaşılamayacağı zira tebliğ evrakına dayanak belgenin eklenmediği görülmekle şikayetin bu gerekçeyle kabulü gerekmekle beraber sonuçta istem kabul edildiğinden sonucu doğru kararın onanması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 44,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.