Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2017/8825 E. 2018/11725 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8825
KARAR NO : 2018/11725
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, borca ve imzaya itirazın ise reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 06/07/2017 tarih, 2017/1178 Esas 2017/1225 Karar sayılı kararı ile borçlunun gerekçeli istinaf dilekçesini 10 günlük süreden sonra verdiği gerekçesiyle istinaf talebinin kesin olarak reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine aynı Bölge Adliye Mahkemesinin 12/10/2017 tarih 2017/1178 Esas 2017/1225 Karar sayılı kararıyla temyize konu kararın İİK 364/1. maddesi gereğince kesin olduğundan bahisle borçlunun temyiz talebinin reddine karar verildiği, borçlu tarafından ek kararın temyiz edildiği anlaşılmıştır.
İİK 363. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilecek kararlar sayılmıştır. Uyuşmazlık konusu karar bu madde kapsamında olmadığından kesin nitelikte değildir. Bu nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin temyiz dilekçesinin reddine dair 2017/1178-1225 E. K. sayılı, 12.10.2017 tarihli ek kararın kaldırılmasına oybirliğiyle karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin incelenmesine geçildi.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 342/3. maddesinde “İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355 inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır.” denilmekte olup, aynı kanunun 355. maddesinde de “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” şeklinde düzenleme yapılmış ve yine 352/1. maddesinde de başvuru şartlarının yerinde getirilmemesi ya da başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde gerekli kararın verileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, icra mahkemesince verilen kararın borçluya 01/12/2016 tarihli duruşmada tefhim edildiği, borçlunun İİK’nin 363. maddesi uyarınca süresi içinde 09/12/2016 tarihinde HMK’nın 342/3. maddesine uygun olacak şekilde istinaf dilekçesini verdiği, icra mahkemesi kararının 09.03.2017 tarihinde tebliğ edildiği, istinaf gerekçelerini içeren dilekçenin ise 10 günlük süreden sonra 02/05/2017 tarihinde verildiği görülmektedir.
Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK’nın 342/2-e bendi ve 342/3.maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nın 352. ve 355. maddeleri uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesidir. İstinaf yoluyla incelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık denetimi yönünden; işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekecektir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, süresinde istinaf süre tutum dilekçesi verildiği halde, kamu düzeni yönünden istinaf incelemesi yapılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken kararda yazılı ve somut olaya uygun düşmeyen kanun maddelerine dayalı olarak istinaf talebinin kesin olarak reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : … Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 06/07/2017 tarihli ve 2017/1178 E.- 1225 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.