Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2017/8746 E. 2018/11938 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8746
KARAR NO : 2018/11938
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
26.9.2004 tarih ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanuna paralel olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinde değişiklik yaparak istinaf ve temyiz ile ilgili hükümleri yeniden düzenleyen 18.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu’na eklenen geçici 7. maddeye göre, 5311 sayılı Kanun hükümleri Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanır.
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatması üzerine borçlunun; takip dayanağı senet altındaki imzayı ve şikayet konusu borcu kısmi kabulle, anılan borca ve ferilerine itirazla takibin iptali istemi için icra mahkemesine başvurduğu, … 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 08.12.2016 tarih ve 2016/853 E. 2016/852 K. sayılı kararı ile davanın reddine hükmolunduğu, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 27.09.2017 tarih ve 2017/601 E. 2017/1034 K. sayılı kararı ile İİK.’nın 170/a maddesi hükmünün resen gözetilerek, takibe konu senette tanzim yeri bulunmaması nedeni ile davacı borçlu hakkında başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davacı borçlu hakkında başlatılan … 2. İcra Müdürlüğünün 2016/19582 E.sayılı icra takibinin iptaline hükmolunduğu, anılan kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 170/a-son maddesinde; “Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, borçlunun, 18.10.2016 tarihli dava dilekçesinde; takip dayanağı seneti imzalı olarak alacaklıya teslim ettiğini ve alacaklıdan 4000 USD aldığı, hatta takip dayanağı senet iade edilirse anılan parayı da iade etmek için elinde tuttuğu, 08.12.2016 tarihli karar celsesinde ise takip dayanağı senet imzasını noterde attığını ve alacaklıdan 16.000 TL aldığını kabul ettiği görülmektedir. Haliyle anılan beyanlar değerlendirildiğinde, İİK’nun 170/a-son maddesi uyarınca şikayet konusu borç ve takip dayanağı senet altındaki imza, borçlu tarafça kabul edilmiş olup, aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilemez.

Öte yandan, İİK’nun 169/a-1. maddesi gereğince de; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde, mahkemece itiraz kabul edilir. Öte yandan, Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu borçla ilgili olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur.
Yine somut olayda, borçlunun yargılama sırasında, İİK’nın 169/a maddesinde yazılı belgelerle borçlu olmadığını ispat edemediği ve ilk derece mahkemesinin de bu durumu gözeterek hüküm oluşturduğu görülmektedir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesi kararı isabetli olup, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Belirtilen nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 27.09.2017 tarih ve 2017/601 E. 2017/1034 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.