Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2017/8680 E. 2018/9169 K. 03.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8680
KARAR NO : 2018/9169
KARAR TARİHİ : 03.10.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklılar tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı senedin alacaklıya teminat olarak verildiğini, zaman aşımına uğradığını, ayrıca düzenleme yerinin bulunmaması ve vadenin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulması nedeniyle kambiyo vasfını kaybettiğini ve bu borca ilişkin kısmi ödemelerde bulunduğunu ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece, zaman aşımına uğramadığı ve diğer hususları da ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
Mahkeme kararının, Dairemizin 2015/26347 E., 2016/4051 K. sayılı ilamı ile 16.02.2016 tarihinde onandığı, karar düzeltme aşamasında ise Dairemizin 27/03/2017 gün ve 2017/1704 E., 2017/4584 K. sayılı ilamıyla teminat iddiası değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozularak mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
İcra takibine dayanak yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası, İİK’nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz olup, bu itirazın, aynı Kanun’un 168/5. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Borca itirazın İİK’nin 169/a maddesindeki belgelerden biriyle ispatlanması mümkün olmakla değerlendirmenin icra mahkemesince yapılması gerektiği tabiidir.
Somut olayda mahkemece Dairemizin bozma ilamından sonra bozma kararına uyulmasına karar verildiği halde, icra mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olduğu, icra takibine konu senedin teminat senedi olup olmadığı yönünde değerlendirme yapma yetkisine haiz olmadığı ve ihtilafın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece, icra takibine konu senedin teminat senedi olup olmadığına dair değerlendirme yapılarak bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.