Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2017/7794 E. 2018/11499 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7794
KARAR NO : 2018/11499
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
26.9.2004 tarih ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanuna paralel olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinde değişiklik yaparak istinaf ve temyiz ile ilgili hükümleri yeniden düzenleyen 18.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu’na eklenen geçici 7. maddeye göre, 5311 sayılı Kanun hükümleri Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanır.
02.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 365/1. maddesine göre; istinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikayetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikayete ilişkin olursa, HMK’nun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir, 365/son maddesine göre ise; bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği halde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar.
Somut olayda, temyiz incelemesine konu … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 17.07.2017 tarih, 2017/1132 – 1261 Esas ve Karar sayılı kararında, borçlunun icra müdürlüğüne vermiş olduğu 30.12.2016 tarihli dilekçesinde şikayete konu ödeme emrinin 26.12.2016 tarihinde tebliğ edildiğini belirttiği, dilekçe içeriğinde tebligatın usulsüz olduğuna değinilmediği bu nedenle takipten 26.12.2016 tarihinde haberdar olduğu, itiraz dilekçesinin 22.02.2017 tarihinde verildiği, öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmadığı anlaşıldığından istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Yargıtayca incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, süresi geçmiş bir şikayete ilişkin olup İİK’nun 365/3. maddesinde belirtildiği üzere kesin nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK’nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin REDDİNE, 14/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.