Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2017/6970 E. 2017/12105 K. 09.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6970
KARAR NO : 2017/12105
KARAR TARİHİ : 09.10.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu … tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Takip dosyasının incelenmesinde, borçlu …’nın, takip talebi ve dolayısıyla ödeme emrinde yer alan “… adresine ödeme emrinin tebliğ olunduğu görülmektedir.
Borca itiraza ilişkin icra mahkemesi dosyasının incelenmesinde ise, borçlu …’nın, itiraz dilekçesindeki adresinin, takip talebinde yer alan adres ile aynı olduğu halde, mahkemenin gerekçeli kararının, borçlunun mernis adresi olarak belirtilen “… Mah. …” adresine gönderildiği, ancak tebliğ evrakının, tebliğ yapılmak istenen adresteki binanın yıkılmış olduğundan bahisle 27.08.2015 ve 15.10.2015 tarihlerinde iade edildiği, bunun üzerine herhangi bir araştırma yapılmadan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 28 vd. maddeleri uyarınca ilanen tebligat ile mahkemenin gerekçeli kararının tebliğ edildiği görülmüştür.
7201 sayılı Kanun’un 28. maddesi uyarınca; gerekli araştırmalardan sonra muhatabın adresinin tespit edilememesi halinde ilanen tebligat yapılacaktır. İlanen tebligat, başvurulacak son çaredir. Yeterli inceleme ve soruşturmayı kapsamayan adres araştırması ile yetinilerek, adresin meçhul olduğunun kabulü ve sonuçta tebligatın ilanen yapılması, savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır.
Dolayısıyla, mahkemenin gerekçeli kararı, borçlunun, itiraz dilekçesinde bildirdiği ve kendisine daha önce ödeme emrinin tebliğ edildiği Üsküdar’daki adresine tebliğ edilmediği gibi, borçluya ait bir adres olup olmadığı yönünde gerekli araştırma yapılmaksızın, mahkeme kararının gazete ile ilan edilmek suretiyle tebliği usulsüzdür.
Mahkeme kararının borçluya usulsüz tebliğ edilmesi, borçlu tarafın, temyiz dilekçesine göre, mahkeme kararından 05.12.2016 tarihinde haberdar olduğunu belirtmesi (ve bunun aksini gösteren belge bulunmaması) karşısında, temyiz talebinin reddine ilişkin mahkemenin 24.01.2017 tarih ve 2013/734 E., 2014/688 K. sayılı ek kararın kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, … 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 22.10.2014 tarih ve 2013/734 E., 2014/688 K. sayılı kararının esasına yönelik temyiz itirazlarının incelemesine geçildi:
Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların, borca ve faize itiraz ederek icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, 16.07.2014 tarihli celsede taraflarca davanın takip edilmemesi nedeniyle dosyanın 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına, daha sonra da, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle HMK’nun 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
HMK’nun 150. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında; tarafların usulüne uygun şekilde davet edilmiş olmalarına rağmen davanın takip edilmemesi halinde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, borçlu …’nın vekille temsil edilmediği halde, duruşma gününü bildiren davetiyenin, vekili sıfatıyla diğer borçlular vekiline tebliğ edildiği, bu tebligat haricinde, yargılama sırasında borçlu …’ya duruşma gününü bildirir bir tebligat yapılmadığı görülmüştür.
Bu durumda, borçluya, yargılamanın herhangi bir aşamasında, duruşma davetiyesi tebliğ edilmediği ve dolayısıyla HMK’nun 150/1. maddesindeki koşullar oluşmadığı halde, duruşmaya gelmediğinden bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve daha sonra da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.