Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2017/3182 E. 2018/7026 K. 28.06.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3182
KARAR NO : 2018/7026
KARAR TARİHİ : 28.06.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından (1 adet) çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, alacaklının talebi üzerine, icra müdürlüğünce borçlu şirkete ait hastane ruhsatnamesine haciz konulduğu, borçlunun ise özel hastane ruhsatnamesine haciz tatbik edilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek ruhsatname üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; hastane işletme ruhsatının, bir ticari işletme olan özel hastaneden ayrı ve müstakil bir ekonomik değere sahip olduğu ve tek başına devrinin mümkün bulunduğu, ancak hastanenin işletme ruhsatının haciz tarihi olan 28.03.2014 tarihi itibariyle askıda olduğu, tek başına devrinin mümkün olmadığından haczinin de mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve 28.03.2014 tarihli hastahane ruhsatı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
İİK’nun 85. maddesi uyarınca, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmazlarından ve alacak ve haklarından borcu karşılayacak kadarı haczolunur. Kural olarak borçlunun her türlü mal ve hakkı haczedilebilir. Hangi malların kısmen veya tamamen haczedilemeyeceği, İcra ve İflas Kanunu’nda tahdidi olarak sayılmış olup, bu sayılanların dışında olup da herhangi bir özel kanunla haczedilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme bulunmayan borçluya ait bütün mal ve hakların haczi kabildir.
Ancak, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmemekle birlikte, maddi hukuk kurallarına göre bir kısım mal ve hakların da haczi mümkün değildir. Buna göre, maddi hukuka göre başkasına devri yasak olan mal ve haklar da haczedilemez. Yine bir mal veya hakkın haczedilebilmesi için, tek başına ekonomik bir değer ifade etmesi ve bu değerin hukuksal dayanağının bulunması zorunludur (Hukuk Genel Kurulu’nun, 06.12.2006 tarih, 2006/12-765 esas, 2006/765 karar sayılı kararı).
27.03.2002 tarih ve 24708 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Bakanlığı Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin ruhsatlandırma başlıklı 15. maddesinde, özel hastanelerin ruhsatlandırma işlemleri düzenlenmiş olup, özel hastaneye ruhsat verilmesinden sonra konsültan hizmet verilecek dallarda çalışacak tabipler dışındaki diğer personelini tamamladığı tespit edilen özel hastanelere, Bakanlıkça, Faaliyet İzin Belgesi verilmesi ile özel hastanenin hasta kabul ve tedavisine başlayacağı düzenlenmiştir.
Özel hastanenin devri ise aynı Yönetmeliğin 69. maddesinde düzenlenmiştir. 21/03/2014 ve 28948 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 27.03.2002 tarih ve 24708 sayılı Özel Hastaneler Yönetmeliğinin 69. maddesi değiştirilerek ” Her ne sebeple olursa olsun devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyen özel hastaneler devredilemez” düzenlemesinin getirildiği görülmektedir.
Somut olayda, mahkemece, …’na yazı yazılarak, hastane işletme ruhsatının hukuki niteliği, hastane binasından ayrı olarak tek başına ekonomik değere sahip olup olmadığı, yine tek olarak ve hastaneden ayrı devrinin mümkün bulunup bulunmadığı hususları sorulmuş, …’nın 28.12.2016 havale tarihli yazı cevabında “…… Hastanesinin faaliyetinin 14.12.2012 tarih ve 105156-1051 sayılı Valilik oluru ile 2 yıl süreyle askıya alındığı, 18.12.2012 tarihi itibariyle ilgili mesul müdürlüğe tebliğ edildiği, askıya alınma süresinin tebliğ tarihinden itibaren 2 yıl olduğu, hastanenin faal olmadığı, özel hastanenin işletme hakkının bina veya personelden bağımsız olarak taraflar arasında devre konu olabildiği ve devir esnasında da piyasa şartlarına göre maddi değerinin olduğu, ancak ruhsatı askıda olan özel hastanelerin icra yoluyla da olsa devrinin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, devir tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyenler yani vatandaşa sağlık hizmeti sunmayanların devredilemeyecek olup, bu çerçevede İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde de satışa konu edilemeyecekleri bildirilmiştir…” şeklinde cevap verildiği görülmektedir.
Bu durumda, sağlık kuruluşunun ruhsat devri, devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet gösterme şartına bağlanmıştır. Devir tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyenler (faaliyeti askıya alınmış bulunan hastaneler) devredilemeyecektir. Ancak, özel sağlık kuruluşu ruhsatının satış işlemleri icra dairesi tarafından 21/03/2014 tarihinden önce başlatılmış ise, talep tarihinde aktif olarak faaliyet gösterme şartı aranmaksızın ruhsat devri gerçekleştirilebilecektir.
İİK.nun 78/1. maddesi uyarınca; “Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir”, aynı Kanunun 106. maddesinde ise; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir” düzenlemesi mevcut olup, satış işlemi, ancak hacizli mal üzerinden yapılabileceğinden haczin satış işlemlerinin başlangıcı olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda,… … Hastanesi’nin faaliyetinin 18/12/2012 tarihinde askıya alındığı, icra müdürlüğünün 28.03.2014 tarihli haciz yazısı üzerine … Sağlık Müdürlüğü’nün 17.06.2014 tarihli cevabi yazısı ile; ruhsatı iki yıl süre ile askıya alınan borçlu şirket bünyesindeki … Hastanesi’nin … Yönetim Sistemi (ÇKYS) kayıtlarına haciz işlendiğinin bildirildiği görülmektedir. Satış işlemleri 21/03/2014 tarihinden önce başlatılmış ise, talep tarihinde aktif olarak faaliyet gösterme şartı aranmaksızın ruhsat devrinin gerçekleştirilebileceği ve haciz tarihi itibarı ile de değişiklik öncesi mevcut bulunan yönetmelikte aktif olarak faaliyet gösterme şartı aranmadığı hususları gözetildiğinde, özel hastane ruhsatnamesinin haczi mümkündür. Aksinin kabulü hak kaybına neden olur.
O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.