Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2017/2353 E. 2017/7156 K. 04.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2353
KARAR NO : 2017/7156
KARAR TARİHİ : 04.05.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu … aleyhine 49 AS 339 plakalı araçlı ilgili olarak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla 17.02.2012 tarihinde takip başlatıldığı, şikayetçi Defterdarlık … Milli Emlak Dairesi Başkanlığı’nın icra mahkemesine başvurarak, araç hakkında, ağır ceza mahkemesince suç işlenmesinde kullanıldığı gerekçesiyle TCK’nun 54. maddesi gereğince müsadere kararı verildiğinden icra takibinin iptaline ve alacaklının rehin hakkının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece; rehin alacağının, suçun işlenme tarihinden önce olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Rehin hakkı; bir alacağı temine yarayan, başkasına ait menkul mal veya hak üzerinde tesis edilen, alacaklıya, borçlulardan alacağını alamaması halinde, rehinli malın satış bedelinden alacağını tahsil yetkisi veren sınırlı bir ayni haktır.
Rüçhan; kelime anlamı olarak öncelik, üstünlük, imtiyaz gibi anlamlara gelmektedir.
Müsadere, bir şeyin mülkiyetinin devlete geçmesini sağlayan bir müeyyidedir. Diğer bir deyimle işlenen bir suç karşılığı olarak, suçlunun malvarlığının tamamı veya bir bölümü üzerindeki mülkiyete son verilmesi ve bu mülkiyetin kamusal bir teşekküle (Devlete) devredilmesi anlamına gelen bir yaptırım çeşididir.
Suça konu araca el konulması ile; araç sahibinin (borçlunun), mülkiyet ve tasarruf hakkı elinden alınmış olur. El koyma ile; araç sahibinin (borçlunun), araç (eşya) üzerinde her hangi bir hakkı kalmamaktadır. Araç sahibinin mülkiyet ve tasarruf hakkı sona erdiğinden (el koyma işlemi ile), bu eşya üzerinde (araç) borçlu ile alacaklı arasındaki ilişkiden kaynaklanan bir başkasının rüçhan hakkından da söz edilemez. Zira; rüçhan hakkının varlığının devam edebilmesi için, eşya (araç) üzerinde, eşya sahibinin tasarruf ve mülkiyet hakkının devam ediyor olması gerekmektedir.
Somut olayda, uyuşturucu ticaretinde kullanıldığından … plakalı araca el konulduğu, … 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/31 E.-2013/17 K. ve 05.04.2013 tarihli ek kararı ile aracın müsaderesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 147/2. maddesinde; “Sırf rehin hakkına itiraz olunduğu takdirde, alacaklı, rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takipten vazgeçerek, takibin haciz yolu ile devamını istiyebilir…..” hükmüne yer verilmiştir. Şikayete konu takipte, borçluya örnek (8) ödeme emri tebliğ edilmiş ve takip itirazsız kesinleşmiştir. Takibe konu rehinli aracın ceza mahkemesince müsaderesine karar verildiğinden, anılan aracın söz konusu takipte paraya çevrilmesi mümkün değil ise de, yukarıda yazılı madde hükmü uyarınca, alacaklının genel haciz yolu ile takibe devam etme hakkı bulunmaktadır.
O halde mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile örnek (8) ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.