Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2017/2262 E. 2017/6380 K. 25.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2262
KARAR NO : 2017/6380
KARAR TARİHİ : 25.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu hakkında, 2 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile … İcra Dairesinin 2015/74416 ve 2015/74418 Esas sayılı icra dosyaları üzerinden başlatılan iki farklı takipte, borçlunun, yasal süresi içinde icra mahkemesine başvurusunda; her iki icra takibine konu borcu ödediğini ileri sürerek bu takiplerin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece, borca itirazın sadece … İcra Dairesinin 2015/74416 esas sayılı takip dosyası için yapıldığı değerlendirilerek, itiraz dilekçesinde, husumetin … Tic. Ltd. Şti’ne yöneltildiği, adı geçen şirketin takip dosyasının tarafı olmadığı, takibe konu senette de herhangi bir sıfatla yer almadığı, dolayısıyla bu şirketin davalı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile itirazın HMK’nun 114/1-d, 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verildiği görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun114 /1-d maddesinde; taraf ehliyeti dava (takip) şartı olarak düzenleşmiştir. HMK’nun 115/1. maddesi hükmü uyarınca; mahkeme, dava (takip) şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırabileceği gibi, taraflar da dava (takip) şartı noksanlığını takibin her aşamasında süreye tabi olmadan ileri sürebilirler. HMK’nun 115/2. maddesi hükmü uyarınca; mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Takip (dava) şartı olan taraf ehliyetinin yokluğunun hukuki sonucu takibin iptal edilmesidir. Ancak; tarafın yanlış gösterilmiş olmasının kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde, tarafları yeni bir dava açmaya zorlamanın usul ekonomisine aykırı olduğunu düşünen kanun koyucu; HMK’nun 124. maddesi çerçevesinde iradi olarak taraf değişikliği yapılmasına imkan sağlamıştır.
Ancak borca itiraz, İcra Hukukuna özgü hukuki bir konu olup, Medeni Usul Hukuku anlamında dava niteliğinde değildir. Bu nedenle HMK 124. maddesi uyarınca taraflar yanlış gösterilmiş olsa dahi şikayetçiye süre verilerek doğru hasmı bildirmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu itibarla karşı tarafın yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi yoktur. Zira İcra hakimi İİK 169/a-1 maddesi uyarınca, ilgili kişileri icra dosyasına göre saptama ve onları duruşmaya çağırıp görüşlerini alma ve varsa delillerini incelemekle yükümlüdür.
Somut olayda; borçlunun itiraz dilekçesinde farklı iki icra dosyasının numaralarının ayrı ayrı belirtildiği, … İcra Müdürlüğü’nün 2015/ 74416 Esas sayılı icra dosyasında alacaklının … olduğu, … İcra Müdürlüğü’nün 2015 /74418 Esas sayılı icra dosyasında alacaklının … Tic. Ltd. Şti. olduğu, bu durumda, incelemeye konu takip dosyalarında alacaklı tarafın belli olduğu görülmektedir. Borçlunun itirazında, tarafı yanlış göstermesi hatta hiç bildirmemiş olmasının İcra Hukuku anlamında sonuca etkisi yoktur.
O halde mahkemece, İİK 169/a-1 maddesi uyarınca, taraflar duruşmaya çağrılıp iddia ve diyecekleri sorularak borca itirazın değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,” …davanın HMK 114/1-d, 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine” karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.