YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1559
KARAR NO : 2018/5434
KARAR TARİHİ : 29.05.2018
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu cirantanın, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak takip dayanağı bononun keşide tarihi itibariyle, düzenleyen borçlu şirketin çift imza ile temsil olunduğunu, bono üzerinde ise tek imza bulunduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 677. maddesi hükmü gereğince; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.”
Anılan hükme göre, ticari senetteki geçersiz imza sadece ilgilisi tarafından ileri sürülmesi halinde onun yönünden hükümsüzlük sonucu doğurur. Senetteki her imza, diğerlerinden bağımsız olarak sadece imza sahibini bağlar. İmzaların bağımsızlığı ilkesi, poliçeye atılı her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzaların sahiplerinin sorumlu tutulmamasına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar. Geçersiz bir imza, ciro zincirini de koparmaz.
Poliçeler bakımından getirilmiş olan bu ilke, 6102 sayılı TTK’nun 778/2-d maddesi yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanır.
Bononun keşide tarihi itibariyle senedi düzenleyen borçlu şirketin çift imza ile temsil olunduğu, takip dayanağı bono üzerinde tek imza bulunduğuna ilişkin iddia, İİK’nun 169. ve 169a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğindedir.
Somut olayda, muteriz borçlu …, dayanak bonoda ciranta konumunda olup, bu hususu belirterek senedin geçersizliğini ileri süremez.
O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.