Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2017/1434 E. 2017/4446 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1434
KARAR NO : 2017/4446
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22.02.2016 tarih, 2015/28160 E., 2016/4726 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun mahkemeye başvurusu, senedin sonradan doldurulduğu iddiası ile birlikte alacaklı ile arasında 2008 yılında cari hesap açıldığı ve bu cari hesaptan kaynaklanan borcun tamamını ödediği gerekçesiyle borca itiraza yönelik olup mahkemece, yargılama yapılarak davanın reddine ve borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedildiği görülmüştür.
İİK’nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK’nun 170/a maddesi uyarınca re’sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir.
6102 sayılı TTK’nun 776/1-e maddesi gereğince, bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur. Lehtar, gerçek veya tüzel kişi olarak bonoda gösterilmez ise dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK’nun 776/1-e maddesinde öngörülen koşulları taşımayan bu belge nedeniyle borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılması mümkün değildir.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, tüzel kişi olan lehtarın unvanının eksik olarak bonoda ifade edilmesi ve lehtarın hükmi şahsiyetinin bulunduğunun ciro şerhinden anlaşılması halinde, yukarıda açıklanan kuralın tamamlanmış olduğunun kabulü gerekir. Bu ilke Hukuk Genel Kurulu’nun 14.03.2001 tarih ve 2001/11-199 E., 2011/244 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Somut olayda, takip dayanağı bononun lehtar hanesinde “ … ve Ortakları” yazılı olduğu takip alacaklısının … olarak gösterildiği görülmektedir. Bu durumda, takibe konu edilen senette lehtar hanesinde yazılı olan firmanın gerçek ya da tüzel kişiliği olmadığından anılan bono kambiyo senedi vasfını taşımamaktadır. Ayrıca senet üzerindeki sözleşme ve arkasında yer alan cari hesap kayıtları senedin kayıtsız şartsız bir ödeme vaadi unsurunu içermediği bu nedenle de kambiyo vasfı olmadığı görülmektedir.
O halde; mahkemece, İİK’nun 170/a maddesi uyarınca re’sen takibin iptaline karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22.02.2016 tarih ve 2015/28160 E. -2016/4726 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, … (…) İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25.05.2015 tarih ve 2015/2 E., 2015/15 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.