Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/9427 E. 2016/10030 K. 05.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9427
KARAR NO : 2016/10030
KARAR TARİHİ : 05.04.2016

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 26.01.2016 tarih ve 2015/25441 Esas, 2016/2018 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının talebi üzerine, icra müdürlüğünce borçlu şirkete ait hastane ruhsatnamesinin haczine karar verildiği, borçlunun ise haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nun 85. maddesi uyarınca, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmazlarından ve alacak ve haklarından borcu karşılayacak kadarı haczolunur. Kural olarak borçlunun her türlü mal ve hakkı haczedilebilir. Hangi malların kısmen veya tamamen haczedilemeyeceği, İcra ve İflas Kanunu’nda tahdidi olarak sayılmış olup, bu sayılanların dışında olup da herhangi bir özel kanunla haczedilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme bulunmayan borçluya ait bütün mal ve hakların haczi kabildir.
Ancak İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmemekle birlikte maddi hukuk kurallarına göre bir kısım mal ve hakların da haczi mümkün değildir. Buna göre, maddi hukuka göre başkasına devri yasak olan mal ve haklar da haczedilemez. Yine bir mal veya hakkın haczedilebilmesi için, tek başına ekonomik bir değer ifade etmesi ve bu değerin hukuksal dayanağının bulunması zorunludur (Hukuk Genel Kurulu’nun, 06.12.2006 tarih, 2006/12-765 Esas, 2006/765 Karar sayılı kararı).
27.03.2002 tarih ve 24708 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sağlık Bakanlığı Özel Hastaneler Yönetmeliği’ nin ruhsatlandırma başlıklı 15. maddesinde, özel hastanelerin ruhsatlandırma işlemleri düzenlenmiş olup, özel hastaneye ruhsat verilmesinden sonra konsültan hizmet verilecek dallarda çalışacak tabipler dışındaki diğer personelini tamamladığı tespit edilen özel hastanelere, Bakanlıkça, Faaliyet İzin Belgesi verilmesi ile özel hastanenin hasta kabul ve tedavisine başlayacağı düzenlenmiştir.
Özel hastanenin devri ise aynı yönetmeliğin 69. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre özel hastanelerin ancak bu yönetmelik kapsamındaki kişilere devri mümkün olup, devir işlemi, taraflar arasında yapılan hastane işletmesinin devrine ilişkin sözleşme ile mümkündür. Devir tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde başvurulması zorunludur. Devralan kişi adına ruhsatname ve faaliyet izin belgesi tanzim edilinceye kadar hastanenin faaliyeti devredenin sorumluluğunda devam eder. Şayet devredenin sorumluluğunda faaliyet gösterilmesi istenmiyor ise, devralan kişi adına ruhsatname ve faaliyet izin belgesi tanzim edilinceye kadar hastanenin faaliyetine ara verilir.
Mahkemece şikayet konusu hastane ruhsatı ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı’na yazı yazılarak, hastane işletme ruhsatının hukuki niteliği, hastane binasından ayrı olarak tek başına ekonomik değere sahip olup olmadığı, yine tek olarak ve hastaneden ayrı devrinin mümkün bulunup bulunmadığı sorulmalı ve ayrıca özel hastane mevzuatı tartışılmalıdır. Bu araştırma ve yukarıda yapılan açıklamalar ve yönetmelik hükümleri doğrultusunda yapılacak değerlendirme sonucunda, hastane işletme ruhsatının, bir ticari işletme olan özel hastaneden ayrı ve müstakil bir ekonomik değere sahip olduğu ve tek başına devrinin mümkün bulunduğu sonucuna varılırsa haczedilebileceği, aksi halde haczinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir.
O halde mahkemece, Sağlık Bakanlığı’nın başka bir hastane hakkındaki yazısı esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26/01/2016 tarih ve 2015/ 25441 E., 2016/ 2018 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02/12/2014 tarih ve 2014/ 960 Esas, 2014/ 1420 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.