Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/7328 E. 2016/25466 K. 15.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7328
KARAR NO : 2016/25466
KARAR TARİHİ : 15.12.2016

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı vekili, borçlu şirketler hakkında iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararında ihtiyati haciz önlenmesine dair bir hüküm bulunmadığını, haciz ihbarnamesinin muhafaza işlemi olmadığını ileri sürerek birinci haciz ihbarnamesi ile konulan hacizlerin kaldırılmasına dair memurluk işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 179/b maddesinde; “erteleme kararı üzerine, borçlu aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda borçlu şirketler hakkında, … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1406 Esas sayılı iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen 18.09.2015 ihtiyati tedbir kararınında “İİK.179/b maddesi gereğince rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipler ile İİK.nun 206/1. sırasında belirtilen takipler dışında kalan davacı şirket aleyhine 6183 sayılı yasaya göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere diğer tüm takiplerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, bunun yanında bu tarihten sonra alınacak ihtiyati haciz kararları nedeniyle uygulanacak muhafaza tedbirlerinin de önlenmesine, önceden yapılan hacizler baki kalmak üzere yakalama kararlarının tedbiren durdurulmasına ve yakalanmış araçlar varsa yakalama kararlarının tedbiren kaldırılmasına” karar verildiği, alacaklının, borçlular hakkında 12.11.2015 tarihli ihtiyati haciz kararı alarak, 12.11.2015 tarihinde genel haciz yoluyla takip başlattığı, 17.11.2015 tarihinde İİK’nun 89/1 maddesine göre düzenlenen ihtiyati birinci haciz ihbarnamelerinin çıkarıldığı görülmektedir.
Borçlunun, üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106/2. maddesi gereğince menkul (taşınır) hükmündedir. Dolayısıyla, bu hak ve alacakların haczi de menkul haczi gibi gerçekleştirilir. Üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklara haczin tatbiki ve haciz tutanağının düzenlenmesi için mahalline gidilmesine gerek bulunmamaktadır. Borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczedilmesi, haciz kararının icra tutanağına yazılması ile gerçekleşir. Haczin tekemmülü için üçüncü kişilere ayrıca İcra ve İflas Kanunu’nun 89.maddesi gereğince düzenlenecek haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmiş olması şart değildir.Bu nedenle haciz ihbarnamesinin gönderilmesi haczi tamamlayan bir işlem değil, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Bu özelliği nedeniyledir ki, haciz tebliğ yazısını alan üçüncü kişi, artık borçluya ödeme yapamaz ve sadece icra dairesine ödemede bulunabilir.
Bu durumda, yukarıda anılan tedbir kararında “….bu tarihten sonra alınacak ihtiyati haciz kararları nedeniyle uygulanacak muhafaza tedbirlerinin de önlenmesine,…” karar verilmiş olup, tedbir kararı üçüncü kişinin haczedilen miktarı icra dosyasına ödemesine engelleyici nitelikte olduğundan, haciz ihbarnameleri tüm sonuçları ile birlikte kaldırılamaz.Tedbir kararında açıkça ihtiyati hacizlerin kaldırılması belirtilmediği sürece ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez.
O halde mahkemece, alacaklının şikayetinin kısmen kabulü ile birinci haciz ihbarnamesinin kaldırılmasına ilişkin memurluk işleminin iptali ile haciz ihbarnamesi muhafaza tedbiri olduğundan haczedilen paranın icra dosyasına gönderilmesinin istenmemesine karar verilmesi gerekirken şikayetin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.