Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/5769 E. 2016/24768 K. 01.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5769
KARAR NO : 2016/24768
KARAR TARİHİ : 01.12.2016

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra mahkemesi (Sulh veya Asliye Hukuk Mahkemesi anlamında) bir hukuk mahkemesi olmayıp icra ve iflas işleri için kurulmuş özel bir mahkemedir.
İcra mahkemesi İİK’nun 4. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin birinci cümlesi göre icra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi, icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş hakim tarafından yapılır. İcra mahkemesi bu şikayet ve itirazlar dışında hacizde ve iflasta istihkak davalarına da bakar. (İİK m. 97-99,228) İİK’nun 331 ve sonraki maddelerinde icra iflas suçlarından büyük bir kısmına bakmak ve bu suçlar için ceza vermek icra mahkemesinin görevi içindedir. İcra mahkemesi icra ve iflas suçları hakkında karar verirken ceza mahkemesi gibi hareket eder. İcra mahkemesi İİK 89/4. maddesine göre açılan ceza ve tazminat davasını hem ceza hem hukuk mahkemesi sıfatı ile inceleyip karara bağlar. İİK’nun 89/4. fıkrası hükmü uyarınca davada görevli mahkeme icra mahkemesidir. İcra hakimi davanın niteliğine göre hem hukuk hem de ceza hakimi sıfatını haizdir.
İİK’nun 89/4. maddesi hükmüne göre hem ceza hem tazminat talep edilmiş ise icra hakiminin davaya icra ceza hakimi sıfatı ile bakması gerekir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 481). Anılan davaya ceza hakimi sıfatı ile bakılması icra ceza mahkemesi olarak bağımsız mahkemenin bulunduğu anlamına gelmez.
AY’nın 142. maddesine göre mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir. AY’nın 152. maddesi anlamında mahkeme olan icra mahkemeleri İİK’nun 4.maddesinde ifade edilmiş olup, icra ceza mahkemesi olarak bağımsız bir mahkeme bulunmamaktadır. İİK’nun 89/4 maddesi uyarınca hem ceza hem de tazminat istemi ile açılan davanın ”icra ceza mahkemesi” sıfatı ile açılmasına gerek yoktur. Dava icra hukuk mahkemesine hitaben açılmış olsa bile icra mahkemesi bu davayı icra ve iflas yönetmeliğinin 69. maddesinin 3.fıkrası uyarınca ceza davalarına mahsus olan esas defterine kaydedip, ceza hakimi sıfatı ile İİK’nun 349-352 maddelerinde yazılı yargılama usulünü uygulayarak karara bağlar. Mahkeme kararında ceza mahkemesi sıfatı ile davaya bakıldığının belirtmesi gerekir. İcra mahkemesi bu halde gönderme veya görevsizlik kararı veremez. AY’nin 36/1.fıkrasına göre hiçbir mahkeme görevi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz. O davaya bakmak zorundadır.
Somut olayda alacaklının üçüncü kişi aleyhinde İİK’nun 89/4 ve 338.maddeleri uyarınca hem tazminat hem de cezalandırma istemi ile … İcra Hukuk Mahkemesi’ne dava açtığı, davanın ceza davalarına özgü esas defterine kaydı yerine hukuk işlerine özgü esas defterine kaydedilerek görülmeye başlandığı görülmektedir.
Mahkemece bu yanlışlık fark edildiğinde bir kararla kendiliğinden hukuk davalarına esas kayıt kapatılıp, ceza davaları esasına dava kaydedilerek ceza mahkemesi sıfatı ile yargılamaya devam edilmesi, sonucuna göre hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.