Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/29609 E. 2017/7013 K. 03.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/29609
KARAR NO : 2017/7013
KARAR TARİHİ : 03.05.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte, borçlunun ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece; elektronik ortamda verilmiş teklif olup olmadığının ve ihaleye hangi bedel üzerinden başlandığının ihale tutanağına yazılmadığından bahisle ihalenin feshine karar verildiği görülmektedir.
Dairemizin 05/04/2016 tarih ve 2016/4111 E.-2016/10047 K. sayılı bozma ilamı ile; “… İİK’nun 129. maddesinde öngörülen ihalenin elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılacağına yönelik düzenleme, elektronik ortamda teklif verilmesi koşuluna bağlıdır. Somut olayda, feshi istenen satışa ilişkin … 12. İcra Dairesinin 2015/2310 Esas sayılı dosyada satış konusu taşınmazların elektronik ortamda ilanlarının yapıldığına dair 13.8.2015 tarihli tutanak bulunmakla ihalenin elektronik ortamda ilan edildiği ancak teklif verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece elektronik ortamda verilmiş teklif olup olmadığının ihale tutanağına yazılmadığı ve ihale tutanağında ihaleye hangi bedel üzerinden başlandığının belirtilmediği hususları tek başına fesih nedeni olmadığı gibi, resen incelenecek hususlardan da olmadığından, mahkemece bu nedenlerle ihalenin feshine karar verilmesi yerinde değildir. O halde mahkemece, borçlu tarafından şikayet konusu yaplan fesih iddiaları tek tek incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir” gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen ilamda belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılmadığı, bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
O halde mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin 05/04/2016 tarihli bozma ilamı doğrultusunda borçlunun şikayet dilekçesinde bildirdiği fesih iddiaları tek tek incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.