Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/29604 E. 2017/7203 K. 04.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/29604
KARAR NO : 2017/7203
KARAR TARİHİ : 04.05.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 11.05.2016 tarih, 2016/2083 E. – 2016/13870 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK.nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK.nun 366. ve HUMK.nun 442. maddeleri uyarınca (REDDİNE), takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, 65,40 TL karar düzeltme harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın karar düzeltme isteyenden tahsiline, 04.05.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

(M)

Karşı Oy

Alacaklı kooperatif, eczacı olan borçlu …’in üçüncü kişi olan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nda doğan hak ve alacaklarına müzekkere ile haciz koymuştur. 5510 sayılı Kanunun 93/1 maddesi sadece eczacı olan borçlunun kurum nezdinde doğan alacaklarının devir ve temlik edilemeyeceğini düzenlemekte olup aynı maddenin ikinci fıkrasında haczedilemeyeceği yazılı olan gelir, aylık ve ödenekler kapsamına borçluya sağlık hizmeti sunucusu olarak sigortalı hastalara temin ettiği ilaçlara ilişkin …’na düzenlediği, faturalardan kaynaklanan alacaklar girmez. Bu alacaklar 5510 sayılı Kanun kapsamında bağlanan emekli aylığı olarak nitelendirilemez. Bu alacaklar borçlueczacı ile … arasındaki borçlar hukuku sözleşmesinden doğan alacaklar olup, 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanun 32. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 93. maddesine eklenen cümle ise, aylık, gelir ve ödeneklerin haczinin, hacizden önce borçlunun muvafakatının bulunması halinde söz konusu olacağını düzenlediğinden somut olaya uygulanamaz. Başka bir anlatımla şikayete konu alacakların haczi için borçlunun muvafakatı gerekmez.
Dairemizin 07.04.2011 tarih 2010/24645 E. – 2011/5835 K. sayılı bozma kararı da bu yöndedir.
Mahkemece öncelikle duruşma açılarak borçlunun …’dan aldığı maaş olup olmadığı var ise bu maaşa haciz konulup konulmadığının tespitinden sonra yukarıda belirtilen ilkelere göre karar verilmesi gerekirken mahkemenin haczin kaldırılması kararının bu gerekçe ile bozulması yerine karar Dairemizce onandığından, onama kararının kaldırılarak yukarıda belirtilen gerekçelerle bozulması görüşünde olduğumdan Dairemizin sayın çoğunluğunun alacaklının karar düzeltme isteminin reddi yönündeki görüşüne katılmıyorum.