Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/26795 E. 2018/390 K. 22.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/26795
KARAR NO : 2018/390
KARAR TARİHİ : 22.01.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takibe borçlunun itiraz ettiği, alacaklının, itirazın iptali istemiyle açtığı dava sonucunda, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10/02/2016 tarih ve 2013/782 E, 2016/81 K. sayılı kararıyla davanın kısmen kabulü ile … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/3036 E. sayılı icra dosyası üzerinden yapılan itirazın, 19.000 TL’lik alacak miktarı yönünden, iptali ile takibin, bu miktar yönünden, kaldığı yerden devamına, asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline hükmedildiği, bunun üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile icra müdürlüğünce, itirazın iptali davasında hükmedilen alacak kalemleri yanında, takip talebinde yazılı olan asıl alacağı kapsar şekilde icra emrinin düzenlenerek borçluya gönderildiği görülmektedir.
Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda, sair iddiasının yanında, itirazın kısmen iptaline konu asıl alacağın icra emrine dahil edilemeyeceğini ve itirazın iptali davasında hükmedilen icra inkar tazminatına mahkeme karar tarihi yerine takip tarihinden itibaren faiz işletilmesinin yerinde olmadığını belirterek icra emrinin iptalini talep etmiş, mahkemece, bu taleplerin reddine hükmedilmiştir.
Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK’nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay’dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir.
İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmelidir.
Bu durumda, alacaklının, itirazın iptaline karar verilmesinden sonra, anılan ilamı takip dosyasına sunarak, takibin devamına karar verilen kısım açısından takibe devam edilmesini istemesi mümkün olup, bu alacak kalemi yönünden takibe devam edilebilmesi için icra emri düzenlenemeyeceği gibi alacaklı vekilinin, cevap dilekçesindeki, kabulü beyanı da nazara alınarak, icra inkar tazminatına itirazın iptali davası karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, takip tarihinden itirazın iptaline dair mahkeme karar tarihine kadar faiz işletilmesi doğru olmayıp, belirtilen döneme dair işletilen faiz tutarı yönünden de şikayetin kısmen kabulü ile anılan kalemler yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, bu istemlerin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.