Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/26050 E. 2018/226 K. 17.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/26050
KARAR NO : 2018/226
KARAR TARİHİ : 17.01.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından şikayetçi borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibi üzerine, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; örnek 10 ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, takibe dayanak bonoda imzasının bulunmadığını, kendisine vekaleten imza atan kişiye de … 6. Noterliğinin 24.05.2010 tarih 009217 yevmiye nolu, … 4. Noterliğinin 21.03.2012 tarih 05566 yevmiye nolu ve … 3. Noterliğinin 28.12.2012 tarih 032498 yevmiye nolu vekaletnameleri ile bir kısım yetkileri kullanmak üzere vekalet verildiğini, ancak vekaletnamelerde bono imzalama yetkisinin bulunmadığını, ayrıca bu kişiyi … 3. Noterliğinin 28.10.2015 tarih 23438 yevmiye nolu azilnamesi ile vekaletten azlettiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve borca itirazının kabul edilerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, mahkemece öncelikle tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet incelenerek yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve öğrenme tarihi itibari ile başvurunun süresinde olduğu tespit edildikten sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmaksızın esasa girilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan yukarıda ayrıntıları yazılı vekaletnamelerde vekilin bono imzalayabileceğine ilişkin özel bir yetki bulunmadığından vekilin attığı imzanın şikayetçiyi bağlamayacağı, buna göre borca itirazın kabulü gerektiği gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.