Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/22877 E. 2017/7081 K. 04.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/22877
KARAR NO : 2017/7081
KARAR TARİHİ : 04.05.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 06/04/2016 tarih, 2016/1402 Esas – 2016/10260 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Alacaklının karar düzeltme isteminin incelenmesinde;
Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında, alacaklının ileri sürdüğü karar düzeltme nedenleri yerinde görülmediği gibi HUMK’nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK’nun 366. ve HUMK’nun 442. maddeleri uyarınca (REDDİNE),
2-Borçluların karar düzeltme istemlerine gelince;
Alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından asıl kredi borçlusu ile ipotek veren taşınmaz maliki hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe geçilmesi ve örnek 6 numaralı icra emrinin düzenlenerek gönderilmesi üzerine, borçlular tarafından icra mahkemesine başvurularak; sair şikayetlerinin yanı sıra, ipoteğin limit ipoteği olması sebebiyle borçlu …’nin sorumluluğunun ipotek miktarıyla sınırlı olduğunu, hesap kat ihtarlarına itiraz edildiğinden icra emri gönderilemeyeceği iddiası ile takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 150/ı maddesine göre; “hesap özetinin noter marifeti ile borçluya gönderildiğine dair noterden tasdikli bir örneği icra müdürlüğüne ibraz edildiği takdirde” borçluya icra emri tebliğ edilir. Bunun için ipotek akit tablosunun kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmesi şart değildir. Bu itibarla aynı maddeye göre krediyi kullanan borçlunun noter marifetiyle 8 gün içinde hesap özetine itiraz ettiği ispat edildiği takdirde, krediyi kullandıran tarafın İİK’nun 68/b maddesi çerçevesinde alacağını diğer belgelerle kanıtlaması zorunludur.
Somut olayda, alacaklı tarafından borçlulara … 3. Noterliğince düzenlenin 01.11.2013 tarih ve 9097 yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiği, borçlular tarafından belirtilen bu ihtarname içeriğine yasal 8 günlük süre içerisinde … 7. Noterliğinin 11.11.2013 gün ve 22946 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edildiği anlaşılmaktadır. İhtarname borçlulara tebliğ edildiğine göre ipoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi, borçlulara icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Ancak borçlular hesap özetine 8 günlük süre içerisinde itiraz ettiklerine göre, hesap katında bildirilen alacak ve faiz miktarı kesinleşmemiştir. Bu durumda alacaklı bankadan İİK’nun 150/ı ve 68/b maddelerinde yazılı belgeler istenip, bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Her ne kadar mahkemece İİK’nun 150/ı hükmüne uygun olarak aynı kanunun 68/b maddesine göre değerlendirme yapmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, yalnızca dosyada mevcut hesap özeti incelenerek ve sadece faize ilişkin itiraz incelenerek sonuca varıldığının belirtildiği, bu haliyle bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine elverişli, karar vermeye yeter olmadığı açıktır.
Bu durumda mahkemece, alacak miktarının ve varsa borçlular tarafından yapılan ödemelerin belirlenmesi için takibin dayanağını oluşturan kredi hesapları ile ilgili, kredinin kullandırıldığı banka şubesindeki kayıt, defter ve tüm belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, alacaklının İİK’nun 68/b maddesi çerçevesinde alacağını diğer belgelerle ispat edip edemediği Yargıtay incelemesine imkan tanıyacak şekilde denetlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan, TMK’nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan ve muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır. TMK’nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir (HGK. 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E, 1989/378 K). Limit aşımına ilişkin şikayet, süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir.
Takip dayanağı 06.04.2007 tarih ve 7552 yevmiye numaralı ipotek akit tablosu içeriğine göre; şikayetçi …’nin ipotek veren 3. kişi konumunda olup, ipoteğin, borçlu …’nin doğmuş ve doğacak borçlarını teminen kurulmuş üst sınır (limit) ipoteği olduğu görülmektedir. Bu durumda, şikayetçi ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğu, ipotek limiti olan 200.000,00 TL ile sınırlıdır. Takipte ise toplam 745.020,38 TL talep edilmiş olup, bu miktarın, ipotek limiti olan 200.000,00 TL’nin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişi bakımından ipotek limiti olan 200.000,00 TL’yi aşan kısımla ilgili takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, istemin tümden reddi yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekir iken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiştir.
SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06/04/2016 tarih ve 2016/1402 E. – 10260 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.