Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/20687 E. 2017/12502 K. 16.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20687
KARAR NO : 2017/12502
KARAR TARİHİ : 16.10.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı icra takibinde borçlular vekili icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayetinin yanı sıra, takip dosyasının 1 yıl 10 ay boyunca işlemsiz bırakılmakla İİK.nun 78. maddesi gereği 1 yıllık zamanaşımının dolduğu, bu nedenle düşen takip dosyasında yeniden işlem yapılmasının ancak yenileme talebinde bulunulup harç yatırılması halinde mümkün olduğu iddiasında da bulunmuştur.
Bu haliyle borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK’nun 78/5. maddesine ilişkin olduğu halde, mahkemece istem, İİK’nun 71. ve 33/a maddelerine dayalı, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olarak nitelendirilerek, istemin kabulü yönünde, sonuca gidildiği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ”Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ”Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde ise; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği, aynı maddenin 2. fıkrasında da; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, borçlular vekilinin talebiyle bağlı kalınarak, İİK.nun 78/5. maddesine yönelik şikayet hakkında karar verilmesi gerekirken, hatalı hukuki nitelendirme sonucu istemin, İİK’nun 71. ve 33/a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olarak vasıflandırılıp sonuca gidilmesi doğru değildir.
Öte yandan, kabule göre de; mahkemece, istemin hukuki vasıflandırılmasında hata yapılmakla birlikte, bu vasıflandırma neticesinde şikayetin kabul edilerek, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımın gerçekleştiğinden bahisle, “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerektiği halde “takibin durdurulması” yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçluların temyiz itirazları ile alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.