Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/20428 E. 2017/12251 K. 10.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20428
KARAR NO : 2017/12251
KARAR TARİHİ : 10.10.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun, iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı gereği hacizlerin kaldırılması isteminin, icra müdürlüğünce reddi üzerine, tedbir kararından sonra yapılan tüm hacizlerin ve icra işlemlerinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde;
Alacaklı tarafından, … 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.02.2016 tarih ve 2016/193 D.İş Esas-198 Karar sayılı ihtiyati haciz kararına dayanılarak takibe başlandığı, 09.02.2016 tarihinde borçlu şirketin banka hesaplarının ihtiyaten haczi için İİK’nun 89/1. maddesine göre haciz ihbarnameleri düzenlendiği, borçlu şirkete ait araç ve taşınmazlara ihtiyati haciz konulduğu, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/964 E. sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 18.11.2015 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile a bendinde İİK’nun 206.maddesinin 1. sırasına yazılı alacaklar için haciz yolu ile takip yapılabileceğine, c bendinde istisnai durumlar dışında davacı-borçlu şirketler aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere icra takibi yapılmasının yasaklanmasına, işbu kararın verildiği tarihten önce yapılan icra takiplerinin ise tedbiren durdurulmasına, karar verildiği, ihtiyati haciz kararlarının infazına dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, görülmektedir.
İİK’nun 179/b madde hükmü gereğince, açılan iflasın ertelenmesi davası nedeniyle verilen bu tedbir kararı üzerine, borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere evvelce başlamış veya başlatılacak takipler durur.
Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, koruyucu nitelikte bir kurum ve bizzat icra takip işlemine dönüşmeye elverişli, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce veya takip ya da dava sırasında uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. İhtiyati haczin, icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, “İhtiyati haczin İİK. 289. maddesinde öngörülen takip yasağından sayılmayacağına ilişkin” 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas – 2000/94 Karar sayılı; yine “ihtiyati haczin Türk Ticaret Kanunu’nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılan takip talebi niteliğinin bulunmadığına ilişkin” 22.06.1968 gün ve 1967/805 Esas – 1968/475 Karar sayılı ilamlarında da açıkça ifade
edilmiştir (Hukuk Genel Kurulu’nun 23.01.2008 tarih ve 2008/12-25 Esas – 2008/3 Karar sayılı kararı). Bu nedenle, ihtiyati tedbir kararında, özellikle tedbirin, ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez.
Somut olayda; ihtiyati tedbir kararında, tedbirin açıkça ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediğine ve ihtiyati tedbir kararı tarihinde yürürlükte bulunan İİK’nun 179/b maddesi ihtiyati hacizlere ilişkin bir hüküm içermediğine göre, ihtiyati tedbir kararı tarihinden önce konulan ve geçerliliğini sürdüren ihtiyati haciz kararına dayalı olarak hacizler uygulanmasında yasaya aykırılık yoktur.
O halde, mahkemece, 19.02.2016 tarihli memur işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.